+dün şurda sarışın bir çocuk vardı adı neydi onun ?
-alper hocam
+nerde? niye gelmedi?
-hocam alper sınıf değiştirdi
+ne yani köleydi de efendi mi oldu ? kühohohkühühü hahaha...
-!?!
43ten atla. evet evet. espri bu. nasıl mı? okulumun bloklarından birinde 43 sınıf var ve 43 numaralı sınıf çatı katında. eğer kötü bir şey yaptıysanız, kötü bir durumla karşı karşıyaysanız, hakan hoca o hayran olduğum gülümsemesiyle size bakar ve; 43ten atla sen der. kısacası git kendini öldür'dür. ama 43ten atla demek daha bir hoş nedense. *
-bunları yazın yazın ama gençler kış ayındayız.
-öyle. yok ya öğle değil akşam oldu.
-siz boş değilsiniz. boş olmayın, arçelik varken.
gibi birbirinden iğrenç esprilerdir.
istisnaları yok mu? var tabii.
-hava çok soğuk çocuklar benim temizlikçi iki gün önce dondu hala çözülmedi.
daha kötüsü olamaz diğerleri en azından soğukta olsa espri bu değil yahu biri ona söylemeli.
yabancı uyruklu bir hocadan alınan derslerde daha da beter olan durumdur. size hiç birşey ifade etmeyen cümleler kurarlar, gülmek zorunda hissedersiniz kendinizi. mecburen köprü-ayı-dayı üçlemesi gelir akıllara. daha çok telaffuz sorunlarına gülersiniz;
bir tane kardeşimin hocasından geliyor;
+hocam, notları yazdınız mı e-okula?
-yok yazamadım. bizim bilgisayara virüs girmiş. kaç kere söyledim benim kızlara eliniz kirli bilgisayara dokunmayın diye ama, dinlemiyorlar.*
lise 2, okulun ilk haftası yeni tanıştığımız coğrafya hocasından gelen espri:
-evet çocuklar, bu sene ağırlıklı olarak yer yüzü şekilleri ve özellikle dağları işleyeceğiz. hatta şarkısı varya, "istersen dağlar dağlar yerinden oynar oynar", işte biz onları yerinden oynatmadan işleyeceğiz.
ne adamlar barınıyor eğitim sistemimizin içinde dedirtir...
-maki nedir cocuklar?
+akdeniz bölgesinde ki kısa boylu bitkiler..
-yanlıs cevap ! akdeniz bölgesinde yasayan kısa boylu cüceler olucaktı hahaaha..
+hö?