bir müdür yardımcısı vardı. lise mezunu öğretmenlerden. evladiyelik cinslerden.
birgün lavabodan çıkacaktım, bir hışımla geldi karşısına ben çıktım bir vurdu direk yere yapıştım.
gözüm kesse dalacaktım. lakin çam yarması gibiydi hayvanoğlu hayvan.
bende hemen ertesi günü yeni aldığı mitsubişhi arabasını baştan aşağı çizdim. en az altı tur çizik attım arabının etrafında.
tabi o dönem kamera falan olmadığı için bulanulamadı. her gün birilerini dövdüğü içinde kimse benden şüphelenmedi.
olan adamın arabasına oldu.
ha gücüm yetse ona dalardım ama mal canın yongasıdır demişler. arabasının o halini gördüğündeki surat ifadesi bana hayatımın en mutlu anlarından birini yaşatmıştı.
terbiyesizlik diyorsunuz fakat lise okumak mecburi. okula gelmek istemeyen zorla geliyor. ayriyetten bide hoca tantanası olunca işin içinde, çocuk haliyle dayanamayıp dalıyor.Haklıdır.
içimde kaldı valla şerefsiz 5 puan vermedi bana. ilk sınava girmemiştim sınıf ortalaması 25 ti ben 70 aldım piç vermedi sözlü notu taktir alamadım o it yüzünden babam yaz tatili boyunca azıma sıçtı.
genelde öğrenci haklıdır. çünkü öğretmenlerin çoğu egolarını liselilerle tatmin etmeye çalışıyor. tabi hocayı höt dediğinde göt sıçacak hala getirmekte öğrencinin elinde.