Başlığa da konu olduğu üzere her daim enteresan bulduğum bir soru ya da tuhaf bir sorundur, insanların evlilik öncesi mesleki anlamda beğenilmeme korkusu, yetersizlik hissi yahut korku yaşama hadisesi.
Aslına bakarsanız normaldir, zira bu ülkede insanların evlenebilmesi tuhaf kriterlere dayandırılmıştır her daim;
askerlik yapmış olması, elinin ekmek tutması, aklı başında olması, iyi aile terbiyesi görmesi gibi.
Bunların çoğu göreceli kavramlar olmakla birlikte, "eli ekmek tutsun" hadisesinde samimiysek eğer, o halde önce cv ni getir, şayet onaylarsak çiçeğini çikolatanı alır gelirsin klişesini bir kenara bırakıp,
Tıpkı bir tiyatro sahnesi gibi sahnede sahnelenen oyunu izleyip yani sözü evliliğe niyet eden kişilere bırakıp, yeri geldiğinde alkışlamaktır yani destek olmaktır lazım gelen.
Yıl 2019 ülkedeki kızların yarısı feminist ve biz hala kız verme konularını konuşuyoruz. Kız isteme kız alma kız verme kalktı bunlar ilkel toplumun saçmalıkları. Seviyorsan kız da sana verir ailesi de verir kasmaya zorlamaya gerek yok. Meslek ne alaka işyeri mi açıyoruz mk. Vermezse de ki : ben öğretmenim, sen bir tüccar. Malını ucuza satmak istemiyorsun ancak bana indirim yap
Valla benim bir tanıdığım vardı makarna fabrikasında işçiydi asgari ücretin altındaydı maaşı ona bile verdiler. Kaldı ki memura vermesinler. Millet yağlı kapı arıyor anam sen ne diyorsunuz.
cevabı beklenen sorunsaldır. arkadaşlar ben çalıştığım eğitim kurumundan sırf ''öğretmene bu devirde kız verirler mi'' dediler diye ayrıldım. ne kadar öğretmen arkadaşım varsa da evliliklerinde hep maddi sorunlar var. sanırım işten ayrılmakla en doğru kararı verdim.