yaşanabileceğinden şüphe edilen şehirlerin, okunabileceğinden şüphe edilen anabililm dallarının yazılmaması gereken bir program. sonra kim beşyüz milyar ister programına abone olursunuz benden demesi. *
sonuçlarının açıklanmasıyla anamın en çok beni sevdiğini ortaya çıkaran, ilk defa herhangi bir kadroya yerleştirilemediniz yazısını görmediğim program. *
--spoiler--
OYP kontenjanından Türkiye'deki tüm üniversitelere girmeye hak kazanan 2600 öğrenci arasından BiRiNCi olan arkadaşımız Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'ni tercih etmiştir. Kendisini hem birinciliğinden dolayı hem de geleceği görüp, bizi tercih ettiği için tebrik ediyoruz.
--spoiler--
Öyp diye bir sisteme geçildi. Sözümona daha adaletli bir sistemmiş(!) Yalan! Anadolu'daki üniversitelerin kalitesi istanbuldakiler gibi değil. Fakat hocalar orada notları da şişiriyor ve çapsız adamlar hak etmedikleri şekilde istanbulda akademisyen oluyorlar. Bir diğer saçmalık da ösym nin artık soruları yayınlamaması. Bu şekilde zaten güvenilirliği olmayan kurum istediği şekilde notları manipüle edip kadrolaşmayı sağlayacak yeterlilikte puanlamalar yapabilir. Bu bir komplo teorisi değildir. Bahsettiğimiz kurumun son 5 senedir yaptıklarına bakarsınız şüphemin hiç de nedensiz olmadığını görürsünüz.. yeni nesil kimlere emanet ediliyor..yazık..
tanım: üniversitelere yandaş doldurma programı.
yine kadroları açıklanmış. normalde hiç aklımda yokken memleketimde bir kadro açılmış olması beni düşünmeye sevk etmedi değil. öyp hakkında detaylı bilgisi olan arkadaş varsa mesaj kutumu yeşillendirirse çok makbule geçer.
aralık kadroları açıklanmıştır. ve bir sürpriz ile ales'in etkisi %60'tan %50 ye düşürülmüş. lisans not ortalaması ise %25'ten %35'e yükseltilmiştir.
amk yök'ünün amk programı. hiçbir yer bulamayıp bu kadrolardan bektentisi olan insandan bilim insanı olmaz. öğle vaktine kadar yatış öğleden sonra öğrencilerin sınav kağıtlarını okumak. böyle bilim olmaz. siktirin amk, ülkenin biliminin de içine ediyorsunuz. valla acıyorum bu kadrolara muhtaç kalanlara. ama şunu da eklemek lazım nerde abudik gubidik bi bölüm varsa kadrolar ona açılmış. boğaziçi üniversitesi moleküler biyoloji ve genetik mezunuyum, başvurabileceğim bir kadro bile yok. başvuracağımdan değil yanlış anlamayın. sikmişim yök'ü de öyp'yi de ösym'yi de. ha bahsi gelmişken sikmişim bu ülkeyi de bu ülkedeki bilimi de.
edit. şunu da eklemem lazım. avusturyaya doktora yapmaya gidecem. cebime euro koyacaklar. transgenic fareler (ki bunlardan yok türkiyede) ile saatlerce mikroskop başında deneyler yapacam. iyi çalışıp iyi işler yapacam. gerçekten acıyorum türkiyedeki araştırmacılara. ahahahaha
iibf mezunuysanız 85 puanın altında hiçbir yere yerleşemeyecek olduğunuz program. ales'ten 85 ve üzeri alırsanız tamam olabilir ama altı kurtarmaz. tezli yada tezsiz yüksek lisans yaparak iki yıllık myo'larda öğretim görevlisi olmak en karlısıdır.
yani yök isterse senin ales'ini, yds'ni yüzde 10 azaltabiliyor. ha seni seviyor mu? o zaman puanını yüzde 10 arttırabiliyor. ha sevdi ama yetmedi mi? direkt olarak öyp puanını da yüzde 10 arttırabiliyor. herhangi sıradan bir insan bunun adil olmadığını anlar, yazık ki ne yazık. peki bunu neden yapıyor, nasıl yapıyor, ayıp değil mi? şöyle ki;
ÖYP puanı madde 5 (3):
Yürütme Kurulu, programın nesnel, etkin, verimli ve dengeli bir biçimde yürütülebilmesi için gerekli tedbirleri alır.
yazar notu: süpersiniz siz, harikasınız. Çok nesnel, etkin, verimli, dengeli, harika bir sistem bu. vuhuuuu. allahuekber...
ayrıca:
ales puanını yüzde 60'dan 50'ye düşürüp, mezuniyet notunun değerini ise yüzde 25'den 35'e çıkarmış kurumun programı. bir gece de oldu hepsi.
odtü-hacettepe-boğaziçi-itü gibi üniversitelerde okuyanlar bilirler ki öyle bol keseden not verilmez. çoğunda çan sistemi yoktur. kalan kalana. ama taşra üniversitelerinde yüksek diploma notu olan adaylar bu değişiklikle öne geçmişlerdir. ki çan eğrisi sistemiyle 60 alıpta aa ile dersi geçen adamlar mevcut.
ales çooook seçicidir! demiyorum. tamam aleste luzumsuz bir sınav. misal ben mühendisim ama türkçeden 35 net yapayım diye kasıyorum. harbi saçma. fizik, kimya çözmeden öğretim görevlisi olmaya çabalıyorum lakin mezuniyet notunun değerinin artmasıyla bol not dağıtan üniversiteler, büyük üniversitelerin bir adım önüne geçmişlerdir. öğretim görevliliği yerini 9-5 memurluğa bırakacak. az kaldı...
edit: kaldırılmıştır boşuna eksilemeyin canlar. bu kararı tebrik ve takdir ediyorum. öyp ilk uygulandığında kurumda 'şeffaflık' söz konusuydu. kazananların adı-soyadı-diploma notu-ales puanı hepsi açıklanıyordu.
2010'da sadece isim açıklanmaya başladı. ali kılcaldamar kazandı şeklinde.
2011'den itibaren sadece sayı açıklandı. 1 kişi kazandı şeklinde.
2015'de kaldırıldı. artık cari alım yapılacak. özellikle akademisyen ihtiyacı olan yeni açılan üniversitelerde herkes 'kendi adamını atacak.' gibi duruyor. üzücü. nereden baksan tutarsız.
bilim sınavlarının başka üniversitelerden hocalarında olduğu ortak bir kurul tarafından hazırlanması. mevcut araştırma görevlisi kadrosu 'hangi ana bilim dalına' aitse o da beyan edilmelidir ki öğrenciler neye çalışacağını, neye girdiğini bilsin.
ales seçici bir sınavdır. iq testidir demiyorum ama ales'ten 80 puanı geçen insanların kafası çalışıyordur. özellikle 'türkçe' soruları anlama, kavrama, yorumlama kapasitesi ölçüyor.
mühendislik içinse 'mat 2' yanında 1 adet daha oturum yapılıp alana göre bir sınav yapılmalı.
ales yüzde 20,
ales sonrası alan sınavı yüzde 15,
ingilizce yüzde 15,
diploma notu yüzde 20,
bilim sınavı yüzde 30
iyi bir yüzde gibi duruyor. ales sınavı alan sınavı sorularını üniversitedeki hocalar tarafından hazırlanıp bir havuzda toplanmalı. bu soru sorma işleri 'devlet' tekelinden çıkıp uluslararası başarı sıralaması üzerinden hoca temsil edecek şekilde 'üniversite'lere bırakılmalı.
üniversiteler uluslararası güvenilir bir kurumda ölçülen dünya sıralamasının türkiye kolunda sıralamaya dizilmeli. şöyle ki; odtü türkiye 1. zamazingodtü türkiye 78. sırada sonuncu üniversitesi olsun. odtü 5 hocayla temsil edilirken, zamazingo 1 hocayla temsil edilmeli. her akademisyen çalışma alanından birer soru hazırlamalı. sorular test dışında 'yazılı'da olabilir. tüm sınavları kim okuyacak ulen? diyecek olursak bu sınavlar akademisyenlik başvurusunda şartları sağlayan öğrenciler oldukları an okunan sınavlar olmalı.
bilim sınavıyla birlikte bu 'ales sonrası alan sınavı' kağıtları birlikte rastgele seçilen kurul tarafından okunmalı. örneğin; adam ales'ten daha 70 alamamışsa onun kağıdı neden okunsun? yahut ön koşulda 'ales 70 yds 80' demiş önce şartı sağlamalı sonra bilim sınavına girmeli, en son bilim sınavıyla, alan sınavı birlikte okunmalı.
kağıtlarda isimler yazılmamalı. sınava kayıt olduktan sonra rastgele verilen bir numarayla adaylar sınava girmeli. sınav kağıtlarında 'kesinlikle' isim soy isim yazmadığı gibi cinsiyet 'kesinlikle' belirtilmemeli. ayrıca sistemin kayıt işlerini yapan web siteyle ilgilenen kişiler üniversiteler yada kurumlar arasından 'güvenilir' bir ekip tarafından yapılmalı, kontrol edilmeli vs.
bu meseleler çözülmeden üniversitelerden cacık olmaz. olm şaka değil lan dünyada ilk 500'de 1 üniversitemiz var. ona da bok atıp durmaktan, siyasetin içine sürükleyip cami var mı yok mu? nasıl bir yer lan orası! diye tartıştığımız bir kurum.