iki kavramdada bir dine mahsus olmak lazımdır. atadan öğrenilip,beyinlere kazınmış din öğretilmiş dindir. sorgulamayı bilmeyen ve sorgulanması genellikle günah olanıdır. seçilmiş din ise kişinin kendi iradesiyle araştırıp doğruya inanarak genellikle sorgulayarak doğruya gitme yöntemidir.
insan anadan doğduğunda yani sıfır kilometreyken müslümandır, sonra dini değişir. hadi diyelim bunu kabul etmedik ne yapılsın yani çocuk doğduğunda dini olmasın, seçmesi için 23 yaşını mı beklesin? bunun saçmalığını kabul ediyorsak hiç olmazsa çocuğun aklının başına gelmesine ve dinini seçebilmesine kadar öğretilmiş dinde olmasını normal karşılamak gerekir.
öğretilmiş din, çoğu zaman donuk, statik ve hurafelerle dolu bir dindir. seçilmiş din ise, daha dinamik, hür iradeye bağlı ve rafinedir.
avrupa'da ve latin amerika'da sayıları giderek artan müslümanlar, seçilmiş din sösyolojisini oluşturur.
ama türkiye'deki islamcıların da "öğretilmiş din" kategorisine girdiklerini düşünmek yanlıştır. çünkü bu grupların hemen hepsi, sıfırdan gelmişler, yeniden aramışlar, yeniden bulmuşlar ve dinleri için yeniden mücadele etmektedir.
"türban" dün yoktu, bugün nereden çıktı sorusunun da cevabı buradadır. çünkü türban "seçilmiş din"in sembolüdür ve bana kalırsa da pek güzel bir sembolüdür...
ekleme: yalnız bizim islamcılar türbanın "türban" olduğunu kabul etmez, "başörtüsü" olduğunu söylerler. bu da herhalde fazla dayak yemiş ve korkmuş olmalarından ileri gelir...
islam ,hristiyanlık veyahut yahudi biz mi seçiyoruz bunların çoçukları olmayı o zaman hadi sen müslüman çoçuğusun ya yahudi çoçuğu olarak doğsaydın ne olacak ti o zaman. müslüman olmaya can mı atardın yoksa yahudiliğin gereklerini mi yapardın.
fabrika ayarları default olarak müslüman gelen insan evladı daha sonra çeşitli downloadlarla sector'leri ve nihayetinde hard diski yamultur.
tercihe şayan olan öğretilmiş dini tekrar elden geçirip sağlama almaktır yani dini litaratürde buna tahkik-i iman derler diğerine taklidi iman.
makbul olan tahkiki imandır. bütün müslüman din kardeşlermizin taklidi imanlarını update edip tahkiki iman'a upgrade etmeleri menfaatleri icabıdır.
Aklın ürünü olan bir teori, teoriyi üreten aklı uygun bir şekilde asla açıklayamaz. Mutlak doğruyu keşfeden üstün bilimsel aklın hikayesi ancak ve ancak aklı verilmiş bir yetenek olarak kabul ederseniz tatmin edicidir. Aklı kendi icatlarının bir ürünü olarak açıklamaya çalıştığımız anda, çıkışı olmayan aynalı bir koridora girmişizdir.
allah kişilere her şart ve durumda seçme şansı vermişdir ama...
seçilmiş dinin ille dedelerinin dinine ihanet ederek bulunmak durumunda olmadığı gibi bazen dogma ayağına dini kökleri asimile eden topluluklar esas aydınlığın köklerinde olduğunu keşfedip aslına rucu ederek doğruyu bulmuş olabilirler.
seçilmiş dinden herkesin kendi dinini yaratması değil,red ve kabulleriyle dini öğrenmek olarak algılanmalıdır.