onu böyle yapan yolludur, şu saatte gelen şırfıntıdır, gözünün üstünde kaşı olan...
en kötüsü bunların benim iyiliğim için olduğunu öğrettiler bana. ''izle bak neler oluyor bu ülkede tecavüz, taciz...'' biz seni koruyoruz dediler.
sonrası mı? öğrendim. kabullendim. tepkilerimi sessizce vermeyi, itaat etmeyi, sessizce gülmeyi, küfür etmemeyi, her daim uslu ve cici bir kız olmayı... sonra her kadın gibi üstüme yapışmış yükümlülüklerim oldu. evlenmeliydim. böyle gerekiyordu. bu bir ritüeldi. yoksa evde kalmış yaftasını yiyebilirdim ve bu dünyanın sonuydu.
çocuk doğurmak, temizlik yapmak, misafir ağırlamak, komşuculuk oynamak... hepsi benim görevlerimdi. yorgun ve hasta olmaksa lükslerimdi. birşeydim ama bilmiyordum ne olduğumu. tek bildiğim;
en az kendim olduğum gerçeğiydi.
zoraki tanım: toplumun öğrettikleri sonucu yaşanan kadınlıktır.