kurunun yaninda yas da yanar misalı ev sahipleri korkarlar ogrenciye ev vermekten.parkeleri odun niyetine yakan hatta asırıya kacıp bitişik binanın duvarını yıkıp yan dairedeki kızlarla aynı evi paylasan gencler oldukca ogrenciye ev vermekten korkar ev sahipleri.
muhtemelen agzı yanan bir ev sahibidir. kız olmalarına ragmen evi temizlemeyip, duvarlara sevdigi sanatçıların resimlerini uhuyla yapıştıran *, aşıkları hayranları olan gece pencerenin altında serenat verenler olur korkusu.
erkekler içinde aynı şeyler geçerli. evi 2 kişi kiralayan erkek bir ay sonra yanına 3 arkadaşını daha alır, evde kalanlar ve arkadaşları yoğun bir trafik içinde olurlar, o 5 arkadaş yanında bir kız arkadaşıyla gelse eve giren çıkanın haddi hesabı olmaz. o beş arkadaş kız arkadaşlarıyla değilde erkek arkadaşlarıyla eve girip çıkarsa örgüt evi gibi bilinir. yani sorunu ev sahibinde değil, kendi içimizde halletmemiz gerekiyor.
- saçın uzun senin, evi vermiyorum
- konservatuvarda okuyorsun sen, gürültü çıkarırsın, evi vermiyorum
- ne bu böyle, sevgilinle mi geldin ev bakmaya,burası mahalle, evi vermiyorum
- babanın mesleği ne senin, işçi mi, evi vermiyorum
- bu ne biçim makyaj böyle, evi vermiyorum
- köpek mi besliyorsun, evi vermiyorum *
- kaç kişisiniz siz, sizin bi de arkadaşlarınız gelir şimdi, evi vermiyorum
- tıp fakültesinde olsaydınız olurdu, evi vermiyorum *
- üste başa bak, evi vermiyorum
-okuldan eve dönerken belediye otobüsüne binen öğrenci boş bir koltuğa oturur. bir süre sonra otobüs dolar. öğrenci'nin oturduğu koltuğun tam yanında yaşlı amca ve teyze ayakta durmaktadır ve öğrenciyi sinirli gözlerle süzmektedirler. öğrenci'nin kafasından o anda şunlar geçmektedir.
"siz bana evinizi kiralamıyorsunuz ben size yerimi niye vereyim"
bu yönüyle bakarsanız haklı gibi belki de çok haklı ama yinede (bkz: büyüklere saygı)
öğrencinin cinsi erkekse ve ev sahibi adayı dindarsa zorluk katsayısı daha da artacak vaziyet.verilmemesinin nedenleri:eve kız atılması,evde alkol tüketilmesi,evde küfür edilmesi,hatta kapılara tekme atılması.*
bana göre piyasayı pek bilmeyen birinin yada en azından paraya çok düşkün olmayan birinin yapacağı eylemdir. aslında bu kişi öğrenciye normalin 2-3 katı kiraya ev verildiğini bilse öğrenciden başkasına ev vermeyecektir. eğer durum bu ise bu ev sahibinin derhal birileri tarafından uyarılması ve uyandırılması gerekmektedir. yada bıraksınlar öylece kalsın.
öğrencilik hayatımda kaldığım evlere yaptığım işkenceleri hatırladıkça ne kadar haklı olduklarını anladığım ev sahipleridir.parkeleri söküp yakmakta nesi ?
+ bey amca biz birkaç öğrenciyiz ev bakıyoruz da
- tamam kuzucuklar size uygun bir ev var gidip görelim
(eve gidilir, görülür, şartlar konuşulmaktadır)
- evet caneyler ev tam size göre kirası da uygun
+ kiralayalım o zaman bey amca
- yalnız bazı prensiplerimiz var gençler
+ ne ki amca
-. bir kere evin temizliğine memizliğine dikkat edeceksiniz erkek merkek anlamam
. sonra boya badanaya hiçbir şekilde zarar vermeyeceksiniz anında kapının önüne koyarım sizi
. sıcak su haftada sadece cuma günü 6-6.30 arası kullanılabilecek o saat aralığında ne halt yerseniz yiyin beni ırgalamaz.
. ehem eve karı kız bacılık atmak yok benim adımı çıkarırsınız meaazallah
. lüzumsuzsa söndür'ü adınız gibi belleyeceksiniz, gereksiz harcama yok.
tamam mı gençler bu kadar işte, ee kararınız?
(doğal olarak)
+ biz biraz daha dolaşalım. döneriz size...
zaten öğrenci olmak başlı başına zor, hayli meşakatli bir mevzu iken * bir de bu yavrularımızı karda kışta sokakta bırakmaktır. ayıptır, yazıktır, günahtır.***
öğrencilerin kaldığı evlerin düştüğü içler acısı durum nedeniyle malını korumak olarak da değerlendirilebilir. ben kendimden biliyorum; öğrenciler evin içine sıçıyor resmen.
geçmiş dönemlerden kuyruk acısı olan ev sahibinin öğrencilere manifestosu. konuyla ilgili birinci tekil kişi olan ev sahibinin ağzından ilginç birde anı mevcuttur, kalorifer petekleri evi ısıtmıyor diye evin ortasında ateş yakıp ısınmaya çalıştığı kendisi tarafından itiraf edilip manifestolarına bir dayanak olarak şahsımıza deklare edilmiştir.
