gücünü kötüye kullanan, öfke problemi ya da aşırı bir ego sorunu olan öğretmendir. öğretmen de denemez zira dayakla eğitim olmadığını anlamamıştır, ödülün cezadan etkili bir yöntem olduğunu bilmemektedir. küçücük çocuklara hiç acımadan nasıl vurur nasıl kıyar.
geçen sene hastanede bir kızla tanışmıştım, bir kulağı sağırdı, öğretmeni tokat atmış ondan öyle tek kulağı duymaz olmuş. öyle bir küfrettim ki içimden.
benim öğretmenlerim de hep döverdi öğrencilerini, beni dövmediler ama arkadaşımı hep dövdüler. bir gün bir sınıf arkadaşımı gözlerimin önünde yerlerde sürükledi de ben bişey yapamadım. hala aklımdan çıkmaz o görüntüler.
Okullar "EĞiTiM" - öğretim yuvasıdır denmesinin somut kanıtıdır. sanki hayvan eğitiyorsun. eğitim değilde öğretim yuvası olması gereken yerlerdir okullar.
Sultan Murad'ın minik şehzadesi ile derslere başlar. Şehzadeyi önce azarlar, sonra haşlar, yetmeyince de kötekler. bunun üzerine minik mehmed salya sümük babasına koşup hocasını şikayet eder. padişahtan gelen cevap nettir. oğlum der hocadır o, gerektiğinde seni de döver beni de. Bu Şehzade bildiğimiz üzere Fatih Sultan Mehmed'dir. Aslında kendisi şımarık, götü boklu, saygısız piçlerle karşılaştırılmayacak kadar önemli bir çocuktur ama aile terbiyesinden sorumlu babası hocanın ne demek olduğunu kendisine özetlemiştir.
eğitim hayatımdan onlarcası geçmiş öğretmen tipi. hepsinin ortak düşüncesi, "dwayde serseri bunu alın okuldan"do. lys'de türkiye derecesiyle istediğim okula, bölüme girdim ve okumaya devam ediyorum. şimdiye kadar sınıfta, arkadaşlarımın önünde bana fiske vurmuş bütün öğretmenlerimin allah belasını versin.
benim çocuğumu dövecek öğretmeni de gider kendim döverim. o kim oluyor lan?
dövdüğü çocuk genelde adam olamayacaktır. zaten adam olacak olsa o tokatı hayatı boyunca unutmaz ve dünyası değişir. tokatı yedikten sonra hala konuşmaya devam ediyorsa bir bok olmaz o çocuktan.
kimi öğretmenler vardır, bir laf söyler insanın hayatı değişir.
mesela benim biyoloji öğretmenim bana bir laf söylemişti sayesinde bugün sözlükte yazar oldum.
Lise son sınıfta mezuniyete yakın hocadan sağlam tokatlar yemiş biri olarak, hocanın eline sağlık diyorum. Babam vursa gocunurum hoca vursa gocunmam. Bir yerde rastlarsam da o ellerini öperim. Kendi çocuğum için de aynısı geçerli.
Hoca hocalık yaptıktan sonra, sınıfa bir şeyler öğrettikten, iyi yönleriyle örnek olduktan sonra, bir iki tokat çakmış, canı sağolsun. Hocalık yapmayıp bu eksiğini adam döverek kapatanları saymıyorum.
Dövme ihtimaline karşı okula yeni başlayacak bir çocuğa öğretilecek ŞU tembihle uyarılması gereken Şahsiyetsiz kişidir.
"Benim annem babam bana bir kere dahi vurmadı siz kim oluyorsunuz da bana vurmaya kalkıyorsunuz? Ben anlatabileceğiniz her şeyi anlayaCak kapasitedeyim."
Tabi bunun için önce sizin çocuğunuzu anlaMış ve bir kere dahi vurmamış Olmanız gerekir.
yanlış yapmıştır ve eminim pişman olmuştur. hatasının farkına vardığında bir sözlü notuyla öğrencisinin gönlünü almaya çalışması muhtemeldir. kendisini örnek alarak sınıf arkadaşını döven öğrenciyi de döver bu. şiddetle büyümüştür belki geçmişine inmek lazım. acınacak öğretmendir muhakkak. kesinlikle onaylamadığım fakat okul müdürünü bıçaklayan öğrenciye tercih edilebilecek öğretmendir. bu türün bir de sınıfa girerken kapıyı sertçe çarpan öğrencinin kulağından tutup kapıdan özür dileteni vardır ki seyreyleyedurun.
üzülerek söylüyorum. ben ve tanıdığım nerdeyse tüm geri kalan öğretmenler. evet efendim. disiplin cezalarının öğrencinin hayatını karartacak kadar ağır olması nedeniyle bir kaç tokat cetvel ve haydar gibi araç kullanımı da yaygındır.
üzülerek söylüyorum ki ilkokul öğretmenimdir. dövmekten beter ederdi kadın. cetvelle diz kapaklarına vururdu, saçından yakaladığı gibi kara tahtaya geçirirdi alnının tam ortasını. bazen bedenini acıtmak kesmezdi onu, piskolojini bozmak içinde elinden geleni yapardı. bir kızcağız vardı derslerinde çok başarısız ama sesisiz sakin uslu bişey.. en arka sıraya tek başına oturtup, konuşmamızı yasaklamıştı onunla. o yaşımda bunun bir hayvanlık olduğunu hissedebilmiştim, şimdi hatırlayınca kan beynime sıçrıyor. insanlıktan çıkmış bir caniydi. sınıfta, öğretmenin hışmına uğramamış bikaç kişiden biriyimdir. kuyruk acısı ile söylemiyorum bunu. tam bir caniydi. öğretmenlik gibi kutsal bir mesleğin yüz karasıdır bunlar.
Benim çocuğumu döven bir öğretmen olduğunu varsaysak çok kızarım...
Ama derste, dersi sabote edip duran, azgın bir öğrencinin karşısında kalmış, çaresiz görünen bir öğretmen olduğumu varsaysam her şey farklı olabilir...
Öğretmenin öğrencisine vurması kabul edilemez, ama bazen öğretmen sınıftaki durumu kontrol altında tutmaya çaılırken insani davranışlar gösterebilir... Ancak Bu her zaman oluyorsa, bir psikosomatik bozukluk belirtisidir, öğretmenin tedavisi gerekebilir.