bir öğretmenin acizliğinin en büyük göstergesidir. öğrencisine her anlamda model olan öğretmen, dövdüğü öğrencisi bir arkadaşını dövdüğünde öğrencisine kızmaya hakkı yoktur. çünkü kendisi daha önceden yol göstermiştir.
Not: siz tahtada bir şeyler anlatmak için bir tarafınızı yırtarken orada arkadaşıyla konuşan öğrenciyi dövememek de büyük erdemdir.
dövmeyen öğretmenlere göre daha disiplin sağladığı kesindir.en azından bizim dayak yediğimiz zamanlarda kimse şimdiki gibi öğretmeni hiçe sayarak zevzeklikte son noktaya ulaşamamıştır. öğretmen saygı duyulması yer yer de korkulması gereken insandır. öyle cep telefonu kayıtlarında izlediğimiz gibi masasından kaldırılıp bacak bacak üstüne atıp yerine oturulan öğretmen hiçbirşey öğretemez. dayak arsızı olmuş öğrencilerden bahsetmediğim de aşikardır.*
okullarımızda olmadığı için disiplinsizliğin ele alındığı durumdur.
liselerimizin hali ortada. öğretmenini döven, küfreden, aşağılayan öğrenci..
bunun müsebbibi zamanında yaramazlık yaptığında, aman canım cicim tarzı yaklaşımlardır. bizzat benim okumuş olduğum lisede öğrenci "bayan" hocaya
ağza alınmayacak küfürler ederdi. kamerelara yansıyanlar dışında liselerde neler var neler. uyuşturucu kullananlar, fuhuş yapanlar vs.
her şeyin bir adabı vardır. hiçbir öğretmen çocuğu tekme tokat dövmemeli. gerektiği yerde, gerektiği zamanda, cetvelle ya da hafifçe kulağını çekmek suretiyle cezalar verilebilir. bü tür cezalar eğitim de var ve olmalı. olmadığı zaman görüyoruz, durum ortada..
"ben dövmedim siz dayak yediniz". şeklindeki öğretmen davranışıdır. durup dururken kimse dövmez insan evladını. ya insanlıktan çıkmıştır artık yada başarısı düşüktür.
(bkz: öğretmeninden dayak yiyen öğrenci)
1. tip ceza uygulayan bir öğretmendir. bütün eğitim bilimcilerin hemen hemen ortak oldukları fikir pekiştireç cezadan daha etkilidir olmasına rağmen nedense uygulamada tersi daha sık kullanılır.
öğretmen bıçaklayacak kadar şerefsizleşebilen bazı yaratıkların anladığı dilden konuşan öğretmendir.
edit akbayram: dayak genel anlamda asla savunulamaz ama bazıları da ne yazık ki başka dilden anlamıyor.
Benim çocuğumu döven bir öğretmen olduğunu varsaysak çok kızarım...
Ama derste, dersi sabote edip duran, azgın bir öğrencinin karşısında kalmış, çaresiz görünen bir öğretmen olduğumu varsaysam her şey farklı olabilir...
Öğretmenin öğrencisine vurması kabul edilemez, ama bazen öğretmen sınıftaki durumu kontrol altında tutmaya çaılırken insani davranışlar gösterebilir... Ancak Bu her zaman oluyorsa, bir psikosomatik bozukluk belirtisidir, öğretmenin tedavisi gerekebilir.
üzülerek söylüyorum ki ilkokul öğretmenimdir. dövmekten beter ederdi kadın. cetvelle diz kapaklarına vururdu, saçından yakaladığı gibi kara tahtaya geçirirdi alnının tam ortasını. bazen bedenini acıtmak kesmezdi onu, piskolojini bozmak içinde elinden geleni yapardı. bir kızcağız vardı derslerinde çok başarısız ama sesisiz sakin uslu bişey.. en arka sıraya tek başına oturtup, konuşmamızı yasaklamıştı onunla. o yaşımda bunun bir hayvanlık olduğunu hissedebilmiştim, şimdi hatırlayınca kan beynime sıçrıyor. insanlıktan çıkmış bir caniydi. sınıfta, öğretmenin hışmına uğramamış bikaç kişiden biriyimdir. kuyruk acısı ile söylemiyorum bunu. tam bir caniydi. öğretmenlik gibi kutsal bir mesleğin yüz karasıdır bunlar.
üzülerek söylüyorum. ben ve tanıdığım nerdeyse tüm geri kalan öğretmenler. evet efendim. disiplin cezalarının öğrencinin hayatını karartacak kadar ağır olması nedeniyle bir kaç tokat cetvel ve haydar gibi araç kullanımı da yaygındır.
yanlış yapmıştır ve eminim pişman olmuştur. hatasının farkına vardığında bir sözlü notuyla öğrencisinin gönlünü almaya çalışması muhtemeldir. kendisini örnek alarak sınıf arkadaşını döven öğrenciyi de döver bu. şiddetle büyümüştür belki geçmişine inmek lazım. acınacak öğretmendir muhakkak. kesinlikle onaylamadığım fakat okul müdürünü bıçaklayan öğrenciye tercih edilebilecek öğretmendir. bu türün bir de sınıfa girerken kapıyı sertçe çarpan öğrencinin kulağından tutup kapıdan özür dileteni vardır ki seyreyleyedurun.