gecen bir öğretmen gördüm tam aşık, yazıyor okul çıkışı duvarlara aşkını. Sonra yazılı yapıyor, soruları görsen illanı aşk. Her soruda adı geçiyor aşkının, cevaplar desen yine aşk. Aşk zor iş vesselam
(bkz: Kepler22b) bu adam. Gelmiş 45 yaşına 14 yaşında öğrencime aşığım aşığım diye geziniyor. Bide bana sövüp bulaşıyor.
Yazarımız ingilizce öğretmeni ve istanbul da oturup evli ve iki çocuk babası yaşlı bir insan.
matematik öğretmenim mukaddes hoca. bu başlık bana seni hatırlattı.durum tam tersiysi ama yinede hatırlattı işte. hop usta benim içkiyi bi tazeleyiver sana zahmet.
öğretmenimin 17 yaşımdayken bana hissettiği aşk mıydı değil miydi bilmiyorum.(büyük ihtimalle değildi) okulca gittiğimiz bir gezide başladı herşey. aramızda çok yaş farkının olmadığını(12), zamana bırakmamız gerektiğini söyledi. bana hediyeler alıyor, sürekli sınıfımın önünde geziniyor, gizli gizli resimlerimi çekiyordu. edebiyat öğretmeni olduğu içinde ağzı iyi laf yapıyordu, sürekli okul merdivenlerinde önüme çıkıyor hep seni düşünüyorum diyordu. sürekli güzel olduğumu ima eden iltifatlarda bulunuyor, kendisini cezbettiğimi söylüyor, gizemli olduğumu anlatıp dutuyordu. neyseki lise bitince kurtuldum ama o psikolojiyi asla unutamam.
erkek öğretmenlerin dışarda ortam yaratacak tipe sahip olmamasıyla oluşan durum. kadın öğrencilerin bilgiye karşı duydukları aforizma yüzünden salyalarının akmasıda bu durumu daha da kötü sonuçlara götürür.