isteyen istediği kadar konuşsun ama öğretmendir işte. en güzel insanları eğiten öğretmen. şimdi dayak olmadığı için okullar tam bir gerizekalı yuvası olma durumunda. sik kadar beyniyle, hocalarıyla taşak geçmeye çalışan orospu çocukları arttı okullarda.
şeref yoksunudur. kimse o da kendince haklı falan zırvalamasın kardeşim. haklıysa gidecek ailesini çağaracak , disiplin yönetmeliği neyi ön görüyorsa o cezayı alacak. o cetvelin üstüne oturturum ilerde benim çocuğuma, yeğenime onu yapacak adamı. diğer tarafta da yatacak yeri yoktur. bir din alimi der ki '' kim kendinden kat kat küçük birine vurursa melekler yüzlerini çevirir ve o kişiye lanet ederler '' ayrıca bu, keşke biraz daha vursaydın, eti senin kemiği benim diyen zihniyetle aynı dünya da yaşadığım için utanç duyuyorum. sanki çocuk değil öküz besliyolar da çocuklarına dayak atılmasını istiyorlar.
bir de öğrencinin ellerine metreyle vuran öğretmenler vardır. bunlar genelde sosyal bilimler öğretmeni olurlar. ve daha sonra bakıldığında öğrencinin elinde dikdörtgen şeklinde metrenin ilk 10cm'in izinin çıktığını görebilirsiniz.
bir de bu öğretmenin sınıfın ortasında bağırıp rencide eden versiyonu vardır ki akıllara zarardır. üniversiteye geldim bir de ne göreyim, aynı tip eğitimciler(!) yine karşımda. her yerdeler efendim.
görüyorum yaşlı amcaları köy yerinde. siz bunlara çok yüz veriyorsunuz, şunlara bak nasıl da şımarıyorlar diye sızlanıyorlar. bizim zamanımızda bir falanca öğretmen vardı diye başlayıp; o öğretmen bunların bir güzel döver, sonra babalarımızı çağırır bir de babalarımızın yanında döverdi. tertemizdi o zaman okul bahçesi, önlükler tertemizdi. bak o öğretmenin okuttuğu çocukların hepsi okuyup işini eline aldı, doktor olan, mühendis olan bir sürü... diye devam eden köyün yaşlılarından bir sürü övgü cümlesini alan öğretmendir.
enteresan bir durum amk, o adamların gözünde dövmeyen öğretmenler pasif, öğrenciyi önemsemeyen öğretmenler olarak kalıyor. çok enteresan amk ben de anlamadım.