güzel bir kandırmacadır ancak; yalnızca üniversitdeyken. çıkınca zaten akıl başa gelecektir. iş için kapılar aşındırılınca ne olup bittiğini anlayamadan bitirdiğin güzelim üniversite yıllarına geri dönmek isteyeceksindir ama farklı bir bölümde okumak isteyerek. sonradan fark edeceksindir bir tek iş bulamayan sen değilsindir suçu kendinde aramayacaksındır. faturayı ülkene keseceksindir.
insan bu sanrıdan bunu anlayınca kurtuluyor: bölüm ve bilim sınırlaması olmamalı. hayat, bir bütündür. dünya ve evren bir daire gibi birbirini tamamlayan, azaltan ve çoğaltan bilimlerle bezelidir. vicious circle değildir buradaki daire. dünyanın yuvarlaklığının tam da sembolize ettiği sonsuzluk, devamlılıktır. *
bi de bunların bölümlerini en zor bölüm sanan varyantları vardır ki evlere şenliktir. iki bölüm birden bitirmekte, 12 ders almakta ve tez yazmaktasınızdır. bir yandan da italyanca kursuna devam edersiniz. yine de hayattan kopmamak amacıyla dışarı çıkarım gezelim dersiniz. 1 aydır evde haldır haldır çalışan insancık size "benim bölümüm çok zor ya, hocalarımız çok iyi ya, o yüzden çalışmam lazım" der. bunu kahkahalarla anlattığınız ablanız "benim bütün arkadaşlarım başka yeri tutturamadıkları için girdi oraya" der.
bu durumda göz önünde bulundurulması gerekenler... kapasite ve hayal gücüdür.
dünyada olabilecek en kötü sanma, yanılma olayıdır bu; ama uzun sürmez, iki en fazla dört sene sonunda iş ilanlarına yedi aydır bakıyor olunduğunda farkedilecek olan durumdur.