Sınıfta öğretmen sormuş: Dalda üç kuş var, birini vurdum kaç tane kalır? Çocuk cevaplamış: Hiç kalmaz örtmenim. "Olur mu oğlum" demiş öğretmen, "2 tane kalır." "Olmaz öğretmenim" demiş çocuk, "siz birini vurunca diğerleri aptal değil ya sesten ürküp kaçarlar..." Öğretmen şaşırmış ve " Aferin oğlum, cevabın yanlış ama düşünce tarzını beğendim." demiş. Sonra çocuk, "Öğretmenim, ben de size bir şey sormak istiyorum: Karşıdan üç tane bayan geliyor, üçü de dondurma yiyor, ama biri yalayarak, biri ısırarak, diğeri de emerek yiyor dondurmayı. Sizce bunlardan hangisi evlidir? " Öğretmen kızmış ama, cevap veremedi dedirtmemek için belli etmemiş, "Emerek yiyen evlidir" demiş. Çocuk, "Olur mu öğretmenim ne alakası var, parmağında yüzük olan evlidir" demiş, "Ama düşünce tarzınızı beğendim."
+öğrenci(ben)
-öğretmen(olasılık ve rast gele değerler doç.u)
(bu diyalog öncesi hocayla biraz ters düşülmüştür vizeler ile ilgili)
+hocam oradaki ispatta integrali yanlış yaptınız.
-oğlum bak böyle oluyor işte.
+hocam yanlış yapıyorsunuz.
-oğlum sen bunu en iyisi defterine yaz tenefüste bol bol uğraşırsın.
(bakar defter kalem yok önümde) ee tabi defterin de yok senin.
(sonra tahtaya döner ve de 10 saniye ispata bakar, integrali siler doğrusunu yapar, sınıf bana döner sonra da biran sessizlik oluşur ve ardından da kahkaha kopar).
Öğretmen: Konuşacak olanlar dışarı çıksın!
Öğrenci o anda ayağa kalkar, kapıya doğru yönelip kapının yanındaki çöp kutusuna bir şeyler atıp geri oturur.
neye gülüyorsunuz anlatında bizde gülelim diyen hocalar için fıkra ezberler ve dediklerinde anlatırdım, hiç bir zaman sonuna kadar anlattırmasalarda kendimizce hocayı kapak ederdik. *