herşey okuyacağın şehre adımını atmanla başlayıverir. elde valizlerle yurdun yolu tutulur;
"siyah bulutlar, korkulu hava"
esaretin bedelini izleyen bilir; hani andy dufrense'nin hapishaneye geldiği ve hücresinde geçirdiği ilk gece varya, orda yakalanan bir hava var karanlık, umutsuz hava... işte onun gibi birşeydir yurda ilk adımını attığın an ve gecesi.
"korku kokan alışma süreci"
sonra kuralları bir bir öğrenmeyi amaçlarsın. etrafta kafa dengi bir arkadaş gözlemlersin. zaten çoğuda senin gibi düşünür. kimiside kafa dengi arkadaş yerine ortam peşindedir. herkesle muhattabı aynı seviyede tutar, çevre geniş gözüksün icabı. oranın yerlileri genelde siz yeni gelene iyi davranır. bilir, anlar sizin halinizi. oda hatırlar ilk günlerini. hatta ağlayanını bile bilir.
"yerli oluyorum"
sonra alışırsın oda arkadaşlarına ve yurdun kurallarına. kafanda oda ve kattaki arkadaşlara bir şekil koymuşsundur. az çok kategorize etmişsindir hepsini. bir takım şeyler öğrenmişsindir;
genelde kantin televizyonunda müzik kanalı kral ve ya powertürk izlenir. kurtlar vadisi ve ya herhangi bir popüler dizi akşamı kantin tıka basa dolar önceden yer kapmak gerekir. kimileri grup kurar ortaklaşa cips, kola alırlar. yalnız takılanlar onlara gıptayla bakar. (genelde yeniler için geçerli. sonrada onlarda ortam kurduğu zaman yalnız biri gördümü kendini hatırlar o çocuğa biraz acımsar bakar.) yemekler pahalı, verilen fişler pek iş görmüyordur ayrıca yemeklerin tadı berbattır.
kantin kız yurdu ile ortak kullanılıyorsa kantinde sevgililerin ayrı bir havası olur. diğerlerinin gözünde yükselirler. banyo günü, imza saati, çamaşır yıkama günlerini öğrenmişsindir.
"gardaşım nörüyon?"
bu dönemde odana yoğunlaşırsın. artık herkesten ayrı kefeye koyduğun yakın arkadaş ve ya arkadaşların olur. bu dönemde öğrenciyiz abi demeye başlarsın. tam öğrenci moduna girersin. geç saatlerde batak mı dersin, çeşitli muhabbetler mi dersin, ortak maddiyat mı ne ararsan olur. yaramazlıklar bu dönemde başlar. ortamın tadı alınır, dersler arkadaşlardan sonra gelir.
"aynı çatı altındayız"
bu dönemde diğer odalar hatta katlarla ilişkiler kurulur. tüm öğrenciler genelde yurtta yıllanmış ikinci yılını geçirenler vasıtasıyla diğerleriyle tanışır bir şekilde. ve ya bir ihtiyacın olur (kitap, ısıtıcı, maşrapa, şampuan) onların bahanesiyle tanışırsın. artık toplu sohbetler başlar. genelde yurtta sözü geçen odada 20 kişi toplanır olgun sohbetler olur. seviyenin düştüğü zamanda olur.
"naber lan göt"
bu dönemde kardeşlik duygusu hakimdir. biri gelir senin çorapları giyer diğeri senden habersiz terlikleri almıştır. ilk başta "sorun değil gardaş kullan ne demek ayıpsın" denilirken artık o kadar ileri bir hal alıp samimi olunurki "lan ibne getir şunları" denilir. dışarıda takılınılan belli yerler vardır oralara grupca gidilir. (okey salonu, lokanta, cemaat yurdu)
"radikal kararlar"
herkes biraz biraz kendi oyuğuna çekilir. artık geleceğini, kişisel sorunlarını düşünür. yoluna devam etme duyguları ağır basar.
"elveda yurt"
kantinde tatlı bir sohbet, gürültü patırtının ardından ordan çıkar odanızın bulunduğu kata doğru yönelirsiniz. merdivenler boş, sessizdir. ağır ağır çıkarken buraya ilk adım attığınız o çaresiz, tedirgin, acemi halinizi düşünürsünüz. "herşeye rağmen güzeldi" dersiniz. odanıza varırsınız kimse yoktur aşağıda kantinde takılıyorlardır. ışığı kapatıp telefondan bir müzik açar geçmişi hatırlarsınız ilk geldiğiniz günleri neler geçirdiğinizi... artık son günlerinizi geçiriyorsunuzdur. orayıda bir eviniz görüyorsunuzdur. öyle farklı duygulara kapılırsınız ki...
"elveda sürgün yerim"
sonunda okuldan menzun olmuş yurttan kaydınızı aldırmışsınızdır. memleketinize, evinize giderken otobüste oturduğunuz koltukta şöyle bir geriye bakıp geçirdiğiniz öğrencilik adına genel özeti düşünür kendinizle gurur duyarsınız. sonunda okulu bitirmiş olgunlaşmışsınızdır. fakat bir soru aklınızın köşesinde sizi rahatsız ediyordur;
gerçekten şimdi ne olacak?
sabahın altısında namaz kıldırırlar. akşam sekizde ister uyu ister uyuma ışıklar kapanır. en azından benim lisenin öyleydi. yarım dönem sonra nakil olmuştum geri ankaraya.