gurbette buluşan iki dost. gurbete düşen makarnaya sarılır.her gün iskender yiyemez öğrenci takımı öyle. bazen cebinde metelik olmaz. cam kenarındaki kızarmış tavuklara ekmek banar. bazen de çeşmeden su içer karın tokluğunu gidermek için... sonra öğrenci evlerinde kol gezen bir kokuyla tanışır.gittiği her yerde o koku vardır.''bu makarna kokusu'' derler ve orada kurulu masada ''hoşgeldin dostum'' nidasıyla ilk makarna deneyimini yaşar. tek celsede gebe camış gibi şişen karnıyla konuşur, midesinden ve cebinden onayı alır. artık makarnayla kanka olurlar. bir süre sonra ikisini ayırt etmek mümkün olmaz, okadar çok benzer yanları vardır ki birkaçını saydırırlar insana:
*ikisini de pişirme yöntemleri çeşitlilik gösterir.
*ikisini de hem haşlayabilir hem kavurabilirsiniz.
*ikisi de sevilir.
*ikisinin de tadı tuzu yoktur.
*ikisi de sadedir genelde.
*ikisi de sınavdan geçer. (makarna tuzlu mu olmuş vs.)
*ikisi de birileri için kolay lokmadır...