öğrenci psikolojisi

entry29 galeri1
    1.
  1. -ogrenci actir ne bulsa yer.

    halbuki ogrenci adam da insandir bu varlıgında bir agız tadı damak zevki vardır amac karın doyurmaksa eger yemek secmemek yerine surkli ekmek yiyebilirsiniz. ortamda alınıp begenilmmeyen herhangi bir yiyecegi gazlamak icin "abi biz ogrenciyiz yeriz" demek kerizlik olur cunku ona para verilmistir ve bu degerin karsılıgında alınan urunden hatsafhada haz alınmalıdır...

    -ogrenci adam pistir..

    kesinlikle kisilikle alakası olan bir durumdur, ogrencilik kurumuna mal etmek yanlıstır

    -ortam herseydir...

    ortam hersey falan degildir sen tek basına birey degil misin ki ortam olmadan yok olasın tek basına eglenmeyi bilmeyen veya yalnızlık allah mahsustur deyip aleme giden ironik bunye kesinlikle sorunludur ve bunu ogrenciyiz abi diyerek kalıba sokar.

    bu ornekler cogaltılabilinir lakin ogrenci adam herseyden once insandır ve hatta ise yarama potansiyeli olan, aydın olma potansiyel olan insandir kaldı ki normal bir insanı kısıtlayan durumlarin ogrenciye mal edilmesi baslı basına hatadır, klisedir deyip gecmek yerine dusunulmesi gerekendir.
    2 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. fazla paraları olmadığı için bir cafede bir bardak çay ile 5 saat oturup muhabbet eden kesimdir.
    0 ...
  5. 4.
  6. her işi son güne bırakma,üşengeçlikten derslere gidememe,vize ve final dönemlerinde şimdi yatayım sabah çalışırım gibi bir psikoloji halinde olma,parasızlıktan,kredi kartı borclarından eve mahkum olma,evine gelen misafirleri ismarlatma olayıyla sövüşleme,her cagrıldıgı yere gitme hevesinde olma durumu olsa gerek...
    0 ...
  7. 5.
  8. lisans eğitimini tamamlamanın akabinde yüksek lisansa başlayıp, iş bulamayıncada abi siz kendi halinize bakın öğrenciyim ben çalışmaya vaktim yok gibi numaralarla kendini kandırmaya yarayan durumdur. insan öğrenci psikolojisinden hiç çıkmak istememektedir.
    (bkz: ben)
    0 ...
  9. 6.
  10. bozuk psikolojidir, herdaim..

    ali nesin, matematik dünyası nın 70.sayısında bu konu hakkında düşündüklerini şöyle dile getirmiştir;

    bir zamanlar sınavlarımı kitap defter kapı pencere ve her ne varsa her şey açık yapardım. nasıl olsa öğrenciler sorularımın yanıtlarını kitaplarda bulamazlar kolay kolay. çoğu zaten kitaplarda olmaz da, kitaplarda olsa ve bulsalar bile, fazla zaman harcamadan yanıtı bulmaları için kitabı iyice sindirmiş olmaları gerekir ki o zaman da geçmeyi zaten hakederler.

    amacım, öğrencilerin sınava hazırlanırken rahat olmalarını sağlamaktı. teoremleri ezberlemesinler, konuyu anlasınlar, sınavda düşünsünler ve en önemlisi başkalarının değil kendi akıllarına güvensinler...
    açık kitap, her öğrencinin isteyeceği türden bir sınav olmalı, öyle değil mi? öğrenciler hep sınav sisteminin ezberciliğinden yakınmazlar mı? al sana hiç ezber!

    ama sınavda ne olurdu? öğrenciler, daha soruyu okur okumaz, kalemi kağıdı ve beyinlerini bir kenara bırakırlar, sorunun yanıtını bulacaklarını umarak kitaplara sarılırlardı. düşünmekten vazgeçtim, soruyu anlamaya bile çalışmazlardı.. harıl harıl düşünmek yerine harıl harıl kitap sayfaları çevirirlerdi. sınıfta sürekli bir sayfa ve hışırtı sesi.. ve "nerde bu alçak teorem" fısıltısı.
    oysa azıcık düşünseler yanıtı bulacaklarına adım gibi eminim. ama hayır! illa kitapta bulunacak! kendine güvensizlikten başka bir nedeni olamaz bunun. baktım birazcık düşünseler yapabilecekleri soruları benim özgürlükçü felsefem yüzünden yapamıyorlar, pes ettim, kitap ve defteri yasakladım sınavlarımda.

    kendine güvensizliğin bir başka belirtisi de, örneğin dersten sonra sorulan şu tür sorulardır: "hocam, bu konuyu hangi kitaptan öğrenebilirim? bunlar nerede yazıyor?" daha şimdi ders verdik ya! not almadın mı? aldım.. notlarını çalış işte.. tek başına kal ve düşün. kendi örneklerini yarat. kavramla çamur oynuyormuş gibi oyna, ta ki bir şekil alana, bir şeye benzeyene dek. hayır, illa bir kitap... çünkü, sınıfta ilk kez gördüğü kavramları hemen özümseyememiştir. üç aşağı beş yukarı anlayabilmiştir ancak. doğal ve olağan olan da budur ama ancak bir dahinin ya da çok profesyonel birinin ilk kez gördüğü bir kavramı anında özümseyebileceğini gel de anlat.

    öğrenci, benim bunları öğrenmek için bir kitap okuduğumu, ama o kitabı özellikle kendisine vermediğime inanmıştır. nerdedir o kitap! orda bir kitap var uzakta! ama hoca söylemiyor nerde olduğunu! kitap bulunduğunda da hep ilk sayfadan başlanır. sanki balzac okunuyor!

    bir de biri-bana-bunu-anlatsıncılar vardır. kütüphaneye gitmez, aramaz, araştırmaz, düşünüp taşınmaz! illa bana anlattıracak. işim bu değil mi, anlatırım. anlamaz ya da özümsemez. boş bakışlarından sezerim anlamadığını. anlamaz çünkü kavramla yalnız başına saatler geçirmemiştir. tek başına anlayacağına inanmıyordur. biri ona konuyu anlatmalıdır. kendine güvenmiyordur. ben tek başına anlamam, biri bana anlatsın düşüncesinin tutsağıdır.

    bu sorunu kime anlatsam "öğrenci psikolojisi" diyor. eğer gerçekten öyleyse yaşasın psikolojisiz öğrenci!
    0 ...
  11. 7.
  12. öğrenci psikolojisi anlaşılması güç ebeveynler tarafından haksız görülmüş olup her daim ders çalışması geren bir robot muamelesi almıştır... öğrenciyi en iyi anlayan yine bir öğrencidir... karışık durumlarda özellikle yazılı öncesi ve sonrası patlamaya hazır bir bomba gibidir uzak durulması gerekir..
    0 ...
  13. 8.
  14. ister 7 yaşında olsun ister 27, kişinin normal insanlardan farklı eğilimler göstermesine sebep olan psikolojik durum.
    0 ...
  15. 9.
  16. toplumun geneline hakim olan öğretmen psikolojisi kadar önemli bulmuyorum.
    0 ...
  17. 10.
  18. normal zamanda çalışmak yerine; ''sınavlar ne olur acaba?'',
    sınav zamanında ise yine çalışmak yerine; ''sınavlardan sonra şöyle bi taksim yapsam...''
    şeklinde düşüncelere dalan kişi öğrenci psikolojisini yaşayan bir örnektir. (bkz: vize haftasındaki öğrenci psikolojisi)
    0 ...
  19. 11.
  20. sıçtın mavisi endeksli geceler ve maviyi görünceki sıçışı kabulleniş bu psikolojinin en deruni buhranıdır.
    0 ...
  21. 12.
  22. 13.
  23. 14.
  24. "bir işi erteleyebilme ihtimalin varsa ertele." temalı psikolojidir.
    0 ...
  25. 15.
  26. 16.
  27. 17.
  28. sınavlar hakkında binbir türlü söz söyleyip sınavlarla ilgili vize ve final haftlarına kadar hiç bir eylemde bulunmayıp üstüne sınavlar kötü geçince hocalara veya okula bok atmaktır.* *
    0 ...
  29. 18.
  30. her zaman sarhoş olmaya hazır ve nazırdır.
    0 ...
  31. 19.
  32. öğretmen psikolojisi ile aralarında büyük fark olan psikolojidir.
    0 ...
  33. 20.
  34. tüm sınavlar ertelensin isterler. sanki ertelendiğinde daha iyi çalışacaklarmış diye düşünürler.
    0 ...
  35. 21.
  36. 22.
  37. ilk okul 5 e kadar matematik dersinin olduğu günler insanı okula karın ağrısıyla götüren psikolojidir.
    0 ...
  38. 23.
  39. olayları ve kavramı öğrenmeyi değil, kaçla geçerizin, ya hoca bunlar ileride benim işime yaramayacakki yaaaeeee psikolojisidir. buyur al sana 100 en yüksek notla geçtin, mezun olunca ne olacak peki?
    0 ...
  40. 24.
  41. sınıfta kalma potansiyeli olunca çalışmaya güdülenmek ama iş işten çoktan geçmiş durumda olmanın verdiği psikoloji.
    0 ...
  42. 25.
  43. vize, final zamanı istem dışı olarak sabahlama psikolojisi.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük