öğrenci kimliklerini bankalara satan rektörler

entry2 galeri0
    1.
  1. harcınızı yatırırsınız, kaydınızı yaparsınız ve güzelce yeni kimliklerinizi beklemeye başlarsınız.

    sonra kimlikler gelmiş duyumuyla beraber ilgili servise gidersiniz. ancak karşınıza okulunuzdan bir memur değil, orayı burayı şurayı imzala deyip duran bir adam görürsünüz. Ne olduğunu adamın kim olduğunu anlayamazsınız, Bir yandan şaşırırken bir yandan da imzalarsınız. Sonra da bir tarafına vadesiz hesap iliştirilmiş yeni kimliklerinizi alırsınız. daha "bu da neymiş böyle" derken, elinize tutuşturulan, adınıza düzenlenmiş 500 lira limitli kredi kartına bakakalırsınız.

    anlarsınız ki,

    rektörünüz, okulunuzdaki 55bin öğrenciyle beraber sizin kimlik bilgilerinizi de bilmem ne bankasına satmıştır. ve size hiçbir şey sorulmadan adınıza bir mevduat hesabı bir de kullanıma hazır, 500 lira limitli kredi kartı hesabı açılmıştır.

    şimdi soruyorum,

    öğrencisinden habersiz kimlik numarasından adresine; telefon numarasından e-posta'sına kadar tüm kimlik bilgilerini bankalara peşkeş çeken bir rektörlükten ne beklersiniz?

    Bu rektörlüğün yönettiği üniversitede ne kazanırsınız?

    Hiç bir düzenli geliri olmayan ve bu duruma, "ya babam izin vermiyordu kredi kart almama, şimdi rahat rahat kullanayım" diyerek sevinen öğrenciden ne umarsınız?

    Keşke diyorum,

    madem satacaktınız bu bilgileri, bir zahmet önce bize teklif etseydiniz. Parası neyse verirdik, sahip çıkardık kimliklerimize. Ya da en baştan söyleseydiniz, tercih formunda kalem harcamazdık sizin gibi kişiliksiz üniversitelere.
    3 ...
  2. 2.
© 2025 uludağ sözlük