uludağ üniversitesinde, özellikle de fen ebebiyet fakültesinde cinnete davet eden birimdir. necla abla ile cam sohbetleri tadında bir yer lan bildiğin.
Her gün yüzlerce öğrencinin: öğrenci belgesi nasıl alabilirim? transkript burdan mı alınıyor? 3 gün önce dilekçe vermiştim cevabı geldi mi? gibi soruları işiten ve bir süre sonra birer mutanta dönüşen yegane memurlar.
Aslında onlara da hak vermek lazım. işe ilk girdiklerinde pozitif birer insan olduklarını düşünüyorum.
üç farklı üniversitede toplamda 8 yıl okudum daha bir tanesinin işe yaradığını görmedim. *
üniversitelerde öğrencilerin kafalarını karıştıran gereksiz birimdir.
öğrenci işlerinde ki meymenetsiz karının kini bütün öğrencilere, hayata. Öğrencinin sorunlarını çözmeleri gerekirken sinirlerini bozmaları, garip ikilem olan okulun en büyük cehennem kısmı.
Dokuz eylül üniversitesi mühendislik fakültesine gelen arkadaşlar, geldikleri ilk gün hazırlık muafiyet sınavı için ydy öğrenci işlerine yönlendirileceklerdir. isimlerini yazdırmaları için bekleyecekleri kuyrukta küfredecekleri birimdir. Lan dördüncü sınıfa geçtim ama hala değişen bişey yok. ilk günden lanet okutturacaklar gelen kardeşlerimize.
giderken insanda inanılmaz bir stres ve baskı oluşturan yerdir. o "seninle uğraşmak istemiyorum, çabuk siktir git burdan!" bakışları insanı stresten öldürür. her dediklerini ilk seferinde anlamaya çalışırsınız ki bir daha sormak zorunda kalmayınız, hemen her şey hallolsun ve siktir olup gideyim istersiniz. ancak bu çoğu zaman mümkün olmaz. her söyledikleriyle kafanız daha da karışır, o stresli ve hareketli tavırları başınızı döndürür, bayık bakışları kıçınızdan ter akıtır.
amaçları -genelde- günü tamamlayıp "salon kadını/tv adamı" moduna geçmeyi beklemek olan memurların barındığı oluşum. yazıktır, günahtır; pek çoğu aldığı parayı hak etmediği gibi, kırtasiyeciliğin amına koymakta ve işleri yavaşlatarak oraya oturtulma amacının 180 derece zıtlığında zarar vermektedir; kuruma ve dolayısıyla öğrenciye.
genellemiyorum, ama çoğunlukla beyinsiz insanlardan oluşur bunlar. amlarına koyayım ben onların, çok ayıp ediyorlar.
Benim okuldaki öğrenci işleri illet ötesi. oraya gitmek şu okulda isteyeceğim son şey. ne kadar dangalak varsa toplamışlar. bir şey sorarsın bilmezler. ters ters bakarlar bir de. cevapları da azarlar gibidir. bazı bankalarda da böyle insanlar vardır. ben anlamıyorum arkadaş. sen orada bana, halka hizmet için varsın onları azarlamak için değil. silah zoruyla mı çalıştırıyorlar acaba bunları?