tam bir rezilliktir.eğer normal hayatınızda(yani baba evinde) normal düzende bir insansanızda başta alışamayacaksınızdır ama esas hüzün veren zamanla buna alışıyor olmak.siktir et,koy götüne gitsin psikolojisi zamanla bütün bünyeyi ele geçirir.nice makarna sevmeyen arkadaşlar salçasız makarna müptelası olmuşlardır.öğrencilik insan çok şey öğretiyor işte.
ayda yılda bir yemek yapılmak istenir (yemek dediysem makarna) , sonrasında tüm mutfak birbirine girer. yemek yendikten sonra bulaşıklar ertesi güne bırakılır. ama ertesi günde bir sonraki güne bırakılır. bu böyle aylarca sürer gider ve o mutfak belli bir süre girilmez hale gelir.
"bırak dağınık kalsın" felsefesinin başarıyla yaşatıldığı öğrenci evleri, Modernleşen dünyada boşvermişliğin son kalesidir. Ketılda yapılan makarna, ütüde yapılan yumurta, giyecek bir şey kalmadığında yıkanan çamaşır, asla yıkanmayan kot, havalandırarak idare edilen çoraplar, asla boşaltılmayan küllükler, yatırılmayan faturalar, ev kokmadan atılmayan çöpler bu boşvermişliğin demirbaşlarıdır.
-mutfak dolabının sağında solunda altında üstünde az pişmiş makarna olması.
-salonu çöp tenekesi gibi kullanmak.
-gece gece makarna yemek.
-tuvalet terliğinin yatağın içinde çıkması.
-makarnanın heryerden çıkması.
-bir yatakta 3-4 kişi yatmak.*
-tv'nin 4 mm'lik tozla kaplı olması.ayrıca o tozu silmek yerine envai şekiller yapmak.**
-komşuların ses kirliliğinden yada kirliliğin her manasından evi iki günde bir ziyaret etmesi
-banyonun...neyse bunu yazmayacağım.*
-kültablasının izmaritle döşenmesi.