tezgahın darma dağın gözükmesinin yanında kokar genelde, bir de bulaşıklarınız sayesinde evcil mantarlarınız ve küfleriniz olur duygusal bir bağ olusur aranızda hatta. ama kullanıcak tek bir bardağınızda kalmadıysa eger mecburen vazgeçersiniz evcillerinizden.
eve hatun kişiler ders çalışmak veya çeşitli başka * bahanelerle çağırılana kadar geçmez durumdur. Kızcağız utanır ve "oha ayılar, mutfak leş gibi" der ve mahçup eder seni. Ama sen hâlâ oturmuş TV izliyor, iskambil oynuyorsundur... Ve günler geçer, geçer...
evrim geçirir belki diye haftalar boyunca bekletilmese de bakınca göz korkutur. üçüncü dünya savaşı olmasa da dördüncü dünya savaşı bu nedenlerden dolayı çıkabilir. *
ev ahalisi için, türkiyenin pkk sorunu kadar önemli bir mevzudur. bulaşığın yıkandığı ilk günler temiz tabak kaşık bardaklar bol keseden harcanır. ama temiz eşya kalmayınca ne bok yenecek hiç düşünülmez. ve o gün gelip çatar. artık mutfakta bir bakteri, küf ve mantar yığınımız vardır. bulaşık sırasını elinde bulunan öğrenci yaratığı ha bugün yılarım yarın yıkarım diye belli bi süre geçiştirir. ve göt korkusu sardığında "olm geln batak atalım kaybeden yıkasın" önerisini sunar. öneri kabul edilir. kaybeden sike sike yıkar. bütün o mantarlar, bakteriler ölür. bu büyük mesele yaklaşık 1 aylığına halledilmiş olur.
Hep ben mi yıkayacağım bu bulaşığı şeklindeki hezeyanlarım sonucu ağustos böceğinin kışını yaşadığım mevzudur. Meğer bulaşıkları ben yıkamazsam onlar tam 2 hafta orada kalacaklarmış. Sonra da faiziyle beraber bir kaç oda dolusu bulaşıkla uğraşmak zorunda kalacakmışım.
edit: ohh yıkadım, bitti.