öncelikle eve çıkacağınız arkadaşlarınızı iyi seçin bu her şeyden daha önemli. doğru insan ya da insanlar seçtiğinize inanıyorsanız, gelirinize göre fazla abartıya kaçmayan bir ev tutun. eşya konusuna gelirsek, kesinlikle sıfır eşya almayın. son sınıfları ziyaret edin çoğu eşya bırakıyor giderken. spot eşya satıcılarını gezin birkaç yerden fiyat alın hemen karar vermeyin. çok lazım olmayan eşyaları hemen alıp kendinizi sıkıntıya sokmayın. bütün bunları ayarladıktan sonra artık yeni evinizi temizleyip yerleşebilirsiniz. hayırlı uğurlu olsun.
Liseden memleketten arkadaşınızla çıkmayın. sonra eski arkadaşınızla papaz olmayın gerek yok.
ilk yıl yurtta kalın ki yaşayışını bildiğiniz birileri olsun eve çıkabileceğiniz. ev arkadaşınızla aranızda enseye şaplak göte parmak ilişkisi olmasın.
bi de eve yemek söylediğinizde gelen ayranların kapaklarına pipet sokup delmeyin lan. kibarca açın bi kenara koyun o ayran kapaklarını. lazım olunca lazım olcak onlar. alemünyum folyo neyin varsa sıkıntı yok ama tabi.
eğer 1-2 yıl içinse çıkmayın. bunun elektriği, suyu, doğalgazı üstüne geçirilmesi var, eski kiracının borçlarını ödemek zorunda olabilme ihtimali var; eşyaları var. öyle bi kaç temel eşya alırım diyip kurtulabileceğiinizi sanmayın, çünkü sürekli evin gereksinimleri çıkıyor, ufak tefek de olsa.
bi de gittiğiniz mahalleyi iyi tanıyın, etraftaki komşulara iyi bakın, ruh hastası insanlar olabiliyor. ev arkadaşınızı da iyi tanıyın, belki çok yakın olmayabilirsiniz, ama en azından titiz olsun, cimri olmasın, dağınıklığı sadece kendine olsun, evin sorumluluklarından kaçmayan biri olsun.
arkadaşım annenin bin bir eziyetle hazırlayıp verdiği yemek çıkınını uluorta açma, mazallah sarmalardan birini alamadan daha çekirgelerce istila edilir.
iki veya dört kişi olun. en güzeli iki kişidir. ev arkadaşınız memleketine gittiğinde ev sizin olur, uzun zamandır hayal ettiğiniz bir şeyi yapabilirsiniz. tuvalete girip kapısını kapatmamak gibi. (bkz: yersen)
üç kişi olmayın derim. hele sözlükte takılıyorsanız tek kalan siz olacaksınız. denemesi bedava.
bölümünüzden biriyle aynı eve çıkmayın. ertesi yıl kuzeni gelip, sizden habersiz ev sahibiyle yeni kontrat yapıp sizi evden atmak isteyebilirler. sonunda sustalı yiyebilirsiniz. böyle orospu çocuklarınında olduğunu bilin.
-öncelikle kesinlikle bu ev cemaat evi falan olmamalıdır. ha ben fethullahçıyım derseniz o ayrı. paşa paşa çıkabilir, ne haltınız varsa yiyebilirsiniz.
-arkadaş konusunda seçici falan olmaya çalışmamalısınızdır zaten olamazsınız da bunun yerine eve çıkacağınız kişinin, disiplinli ve saygılı olmasına özen göstermelisiniz . yok ben "karşımdaki adamı tanımak istiyorum", "ona bi şans daha veriyim mi abi?" falan zırvalarına takılacaksanız 4 yıl gayet güzel bi süredir bi insanı tanımak için tabi eve de çıkmamak kaydıyla.
-2 kişi ya da 4 kişiden fazlası zarardır. dikkat ederseniz çift rakamlarda ısrarlıyım, az-buçuk düşünen insan bu konuda neden ısrarcı olduğumu direkt anlayabilir.
-bi eve 5-6 kişi doluşup kiradan-sudan-elektrikten-yakıttan... tasarruf etmek gibi bi hinlik yapılmamalıdır. zira kişi sayısı arttıkça evdeki huzur oranı da * paralel olarak düşmektedir.
-işlerinizi düzgün yapın ki evdeki diğer elemanlar da sizden feyz alsınlar. *
-mutfağı kilitleyin, zira gece siz yatarken dolabı süpüren tipler mutlaka olacaktır. asma kilidi falan asın, köpek bağlayın, buzdolabının kapısına "kul hakkı yemek çok büyük günahtır" tipinde direkt olarak er kişinin vicdanına hitap eden yazılar asın.
-maddi durumunuz elveriyorsa her türlü alemi yapın, sonra bunu okul ortamında dillendire dillendire anlatın ki insanlar sizi bi bok sansın. olmazsa da iki haftada bi çilingir sofrası mutlaka kurulmalıdır, maksat muhabbet olsun hesabından.
-ve mutlaka okulu dört yılda bitirmeye kasın. bunun içinde nelerin gerekli olduğunu ayrıyetten belirtmeme gerek yok sanırım.
eve birlikte çıkacağınız arkadaşınızı çok iyi tanıyın, zira öğrenci evinde huzurlu olmak ev arkadaşıyla uyumlu olmaya çok bağlıdır. arkadaşınızın yemek kültürünü de çok iyi bilin, bir uyum olmazsa mutfakta her öğün herkes kendine göre yemek yapmak zorunda kalır, zamanla da sıkıcı olur.
kesinlikle tuvalete banyoya lavabolara iyice bir bakın, sonra su ısınmadı, musluk akmıyor gibi problemler ortaya çıkmasın. sabah bir uyanırsın evi su basmış, al başına belayı.
