efendim eskişehir öğrencilik yılları. 4 kişiyiz. üç inşaat mühendisi bi sosyolog adayı ve dört sigara içiciyiz o zamanlar. mutfak tek sigara içilen mekan ve perde gri de değil, koyu siyah.
neyse bi akşam kapının zili çınladı. aidat isteyecekler diye ben açmam sen aç durumlarından sonra kapıyı açtı işte birimiz. 50'li yaşlarda bi hanım teyzemizmiş. derdi de neymiş biliyonuz mu...bizim perdeler.
çamaşır makineniz ya da paranız yoksa verin çocuğum ben yıkayayım size yarın hemen getireyim dedi kadın bize.
ne denir ki. kaldık öyle yok saol teyze dedik...utandık azcık da ama...
teyze be, gerçekten saol. unutulmazsın sen...
görüntü kirliliği oluşturacak durumdur.* evin hali içler acısı, duvarlar ağlıyor, yerler sokağı andırıyor bir tükürülmediği kalmış, evin içinde canavarlar varmış gibi alt üst olmuş herşey, dışardan bakan komşular acıyıp yemek getiriyor, çöp ev olmuştur ne kadar içinde mutlu olsak bile o pis kokan evin saray yavrusu gibi geliyor. dışardan acıncak halde olduğunu görememişiz, meğer o perdeler bizi saklayan harry poter da ki pelerin gibiymiş.
annesi veya sevgilisi gelen öğrenci evi sakininin evinde gerçekleşebilecek olay.
anne veya sevgilinin perdeleri çıkarırken ve yıkarken verdiği şaşkınlık tepkileri de görülmeye değerdir.
Öğrenci evinde yapılabilecek en büyük devrimlerden birisidir öyle ki perdeler yıkandıkdan sonra eve gelenler yanlış eve geldik diye şüpheye düşebilirler.
perde yıkanırken sokaktan geçen insanların nasıl perde yıkanmasını gördüğü merak edilen olaydır. çamaşır makinesi kapağından pencere mi yapılıyor da biz bilmiyoruz !
senede bir defa olabilecek bir durumdur. o da eğer ailelerden biri falan gelecekse yada artık perdenin simsiyah olmuşluğu veyahut üstüne sinen sigara kokusundan rahatsız olmaya başlandıysa.