artık fatura takibi için bir web sitesi bile vardır.
çok amatör bir çalışmadır çok eksikliklikleri vardır belki ama sapasağlam ve süratli çalışmaktadır. http://www.ogrencievi.co.nr adresinden ulaşılabilecek sitedir.
hayatta kalmak gibi kutsal bir amaç uğruna içerisinde yaratıcılık yetisinin gelişime katkıda bulunan bin türlü ortamı barındıran evdir. hayatın en körpe, toy yıllarında az miktardaki para ile geçinmenin derdine düşen öğrenciler bu amaç uğruna neler yapmamışlardır ki?
- tüp bitmiştir, bu nedenle bir kettle içerisinde yumurta haşlamak mı dersiniz,
- çamaşır yıkamaya deterjan yoktur, güzelim tişörtleri yastık kılıfı niyetine kullanmak mı dersiniz,
- ev buz gibidir, üşünüyordur lakin yakılacak bir şey yoktur. gidip bir saç kurutma makinesinin dibine oturmak mı dersiniz.
böylece yaratıcılık gelişir, tecrübeler artar. seneler sonra özlenilen, geri dönülüp tekrar yaşanması arzu edilen nadir dönemlerden birine ev sahipliği yapan bu öğrenci evleri herşeye rağmen muazzam mekanlardır.
hayatın en güzel ve en zevkli anlarının geçtiği mekandır. bu evde patatesler evrim geçirir, balkonda kola şişelerinden bir dağ oluşabilir ve en önemlisi de alkollü içecek şişelerinden arşiv yapılabilir.
içinde binbir çeşit yokluğun bulunabileceği evdir. pirzola, kuşbaşı, muz, kivi ve bilimum yiyecekler bulunmaz. ama aç insan içinde her vakit yaşayabilir.
akşam üzeri kalkıp afyon patlamamış vaziyette bilgisayar başına oturursunuz, arkadaşınız misafir gelecek der, "off kim gelcek neyse gelende bizdendir sonuçta, en azından erkektir" deyip en paspal halinizle devam edersiniz..
kapı çalar, salonun kapısından ince bir merhaba duyarsınız, kafayı döndirince gelenin aslında daha önce bi iki kez gördüğünüz ama tanışamadığınız hoş kız olduğunu görürsünüz, sonra karizmayı toplama çabaları ve evlilik
ortalama olarak 3 er kişinin yaşadığı bir evde 3 hatun kişisi çalışkan, yardımsever, becerikli sevgili modelini üstlenmek zorunda olmalıdır. yoksa...
-kamil reçelin üstünde bişeyler var!
-çilek onlar mal.
-malımın altında kal hıyar! sen hiç hareket eden beyaz çilek gördünmü? ayrıca benim bildiğim çilek meyvesi ölmüş kedi gibi kokmaz!
-hassktr. atalım ozaman.
-ben atamam abi. biraz daha yaşasam iyi olucak.
(bkz: bakterilerin en sevdiği yerler)
başta özgürlük olarak tanımlansa da zamanla temize , derli toplu bir mekana özlem uyandıran yer."önüme bir tabak yemek gelse keşke" , "bu akşam bulaşık sırası yine mi bende" , "hep ben yıkıyorum gibi geliyor abi" , "haftaya finallerim başlıyor beni salın" gibi nidaların en sık rastlandığı yer.bir de çamaşır makinesi yoksa vay halinize derecesinde acınılası durumla nitelenebilecek mekan.zaman zaman misafir başına düşen eşya sayısı misafir sayısının altında kalır ki acıklı bir durumdur bu.
bir erkek olarak 3 bayanla 2 yıl birlikte okul bitirmeye çalıştığım evdi. Birisi hayatımın aşkı diğer ikisi ise hayatımın en iyi bayan arkadaşları oldu. Muhteşem günlerdi. hep birlikte ağladık ve hep birlikte güldük o evde. dostlukların en güzelini o evde yaşadım. o evi ve uzakta olan arkadaşlarımı çok özlüyorum.
yemeklerin yalnızca makarna ve yumurtadan oluştuğu pislik ve dağınıklıktan geçilemeyen ev tipleridir. ama eğlencesi boldur ve de çok klas müzikler dinlenilir, insanın oldukça rahat olduğu ortam.
bu evlerde masaların üzerinde genelde yarım paket cips yarım bardak kola bulunur. ayrıca cay bardağının kül tablası olarak kullanıldığı durumlarla da sıkça karşılaşılır.
ayrı bir dünyadır orası, yaşamdan soyutlanan, zamanın durduğu, kendi içinde bir dünyadır, kendine göre ritüelleri vardır... orada yaşıyan insanlar normal hayatlarında asla öyle yaşamazlar orada insan başkalaşır bazısı kendini bulur, bazısı kaybeder kendini...
mutluluğun gerçeğe dönüşmüş halidir. hele aynı apartmanda üç daireyseniz dostlardan müteşekkil, değmeyin o zaman keyfinize derim. gece 3'te kapınızın karşı dairede oturan dostunuz tarafından elinde bir küçük ve iki bardakla çalınma ihtimalidir bu durum. bazen size gelen misafirin üst komşunuzda kalmasıdır öğrenci evi. bazen ise 12-13 kişi balkonda yapılan mangal partisini jandarmanın basmasıdır öğrenci evi. her öğrencinin tecrübe etmesi gereken bir olgudur hayatta öğrenci evi.
sefaletin diz boyu olduğu evdir kendileri. aynı zamanda; 'victor hugo bu öğrencilerin hallerini görse sefiller'i baştan yazardı' dedirten de sahipleri vardır.
kimilerinin yatağı olmaz, yerdeki 'halımsı' şeyin üstüne bi 'döşeğimsi' atar onun üstüne yatarlar, kimilerinin elekrikli süpürgesi olmaz, halıyı üç beş kişi tutup balkona götürüp silkeleyerek temizlerler.. daha uzar bu.. e tabi bu olaylar neticesinde de * hayat öğrenilir..
dolapta unutulmuş çayın, yeni sanılarak demlendiği ve içildiği, çayın da kafa yapabileceğinin bu yollarla öğrenilebildiği evlerdir, 1inin annesinin haber vererek gelmesi, başa gelecek en iyi şeydir.
hergün oy birligiyle mutabık kalınmasina ragmen savsaklanmak suretiyle bula$iklarin alisildigi üzre yemekten sonra degil de yemekten dakikalar once yikandigi bir yer.
