ütüde yemek ısıtmak,
5lt lik su şişelerini kesip odaya çöp kutusu yapmak,
küçük su şişelerini kesip içine diş fırçası koymak yahut bundan kalemlik yapmak,
sokak posterlerini çalıp evin gerekli gereksiz yerlerine asmak,
tencerede türk kahvesi yapmak,
çivi çakıp portmanto olarak kullanmak,
vee evde su bitince çaydanlık dibinde kalan suyla sabah yüz yıkamak...
tüm bunlara rağmen mutluluk paha biçilemez.
kırılan daire kapısının kapanmaması sonucu, gece kapının arkasına büyük tüpü koyup üstüne boş parfüm şişesi gibi yere düştüğünde ses çıkartıcak aletleri koyup birnevi alarm sistemi kurmak.
dogal gaz kesik. katelatik yok... elektrikli isitici da. hepsi straight olan erkeklerden olusan bir ev. mudavimlerden birinin ayaklarinin usumemesi lazim yoksa ortamdaki hava dengesi bozuluyor asiri metan gazindan dolayi. ee geriye tek secenek kaliyor; çörap ısıtacı
beyzbol sopasını oklava niyetine kullanarak hamur açmak ve oklavadan daha pratik olduğunu farketmek.
eve ilk defa 1 kilo un girince bir heyecanla gözleme yapma isteği, hamurun hazırlanması ve en sonunda arkadaşın farkedip 'ama bizde oklava yok ki olum elle nasıl açılır bu' demesi üzerine, elbise dolabına askıları asmak için kullanılan ince demir ile beyzbol sopası arasında yaptığımız seçim sonucu farkettik sağolsun.