o evde her an gark gurk geğirenleri, şakayla karışık zırt zort osuranları, habire içip öğğ, beğğğ diye oraya buraya kusanları göz önünde bulundurursak o evcil hayvanlar bizzat o evin kirasını ödeyenler gibi geliyor bana.
bildiğin ev arkadaşının kendisidir. tuvalete girip de sosisi bırakıp sifonu çekmez. yumurta yapıp yer, bulaşığı yıkamaz. birayı halıya veya parkeye döküp silmez. her yerden cips ve popcorn parçaçıkları çıkar. bir müddet sonra ev börtü böceğin lunaparkına döner.
işin garip tarafı ise şu; benim 4 aylık labrador köpeğim bunların hiçbirini yapmıyor. çişini ve kakasını dahi terastaki gazeteye yapıyor.
öğrenci evi evcil hayvani ev arkadaşının kendisidir. ben şimdilerde bizimkisine köpeğime verdiğim eğitimi vermenin derdindeyim. sifonu çekmeyi öğrendi. bir de yere döktüğü cips ve popcorn parçalarını alsa, yavaş yavaş insanlığa terfi edecek gibi.
fakat buzdolabından pis çoraplarının çıkmasına hala bir anlam ve mana yükleyemedim. bu duruma anlam ve mana yükleyebileniniz beri gelsin. hoş gelsin. sefalar getirip, ev arkadaşımı götürsün. biraz da o beslesin beyefendimizi.
hic cekinmeden yeni yıkatılan halıyı tuvalet olarak kullanabilir. evde tüketilen alkol miktarının coklugu sebebiyle 7-24 kafası güzel gezebilir. türlü entrikalara sahit oldugu icin psikolojisi bozuktur. evin sahibi mi yoksa evcil hayvanı mı oldugunu anlamak mümkün degildir. *