tarafsız bakıldıgında cogunlukla asgari ucrete yakın olan ama ogrenciyi asgari ucretle gecinen bir aileden bile kötü duruma düşüren, deri pantolon kadar dar bütçe.
(bkz: buyuk sehirde ogrenci olmak)
ögrenciden ögrenciye değişir. tıpkı normal aile sistemin cünyor şekilleri gibidir ama genelde ufak meblağların bile hesabını yapmak zorunda kalır ögrenci kısmısı.
indirimlerden yararlanmak için herşey denenir
-abi şu pantolon ne kadar?
-85 ytl
-abi ögrenciyiz şimdi yaparsın sen onu bişeyler
-abicim bana gelişi 84 ytl zaten
-abi yap işte bak ögrenciyiz para yok. tamam abi fiş te almam bak yap bişeyler işte
-hadi olsun 80 sana daha da kurtarmaz
-abi 80 cok yap bişeyler işte bak fiş dedim ögrenci dedim
-tamam lan al git al. al su 50 ytl yi de üstüne git karnını doyur yap bişeyler yeter ki git ya..
-saol abi
ay başında hesaplanıp her şeye yettiği görülüp, üstüne bir de 50 lira arttırılabileceği planlanırken iki hafta sonra yaya bırakan bütçedir.
-oğlum bizim okula kaç saatte yürünür lan?
-valla 6 da çıksan 8 dersine yetişirsin..
-sana dedim oğlum burdan ev tutmayalım diye! kira az diye düştük buraya. yola gidiyo tüm para abi!
-yola mı! günde 2 lira gidiyo be. tabi sen taksiyle gidiyosan bilemem..
bim ürünleriyle ayakta durmaya çalışır.
tadım yerine sinbad çekirdek,
cipso ve çikolatalı gofret yerine benzerleri *,
coca cola yerine lé cola,
kıymalı yerine patesli mantı yemeyi ~ içmeyi zorunlu kılar.
daima iç açık vardır , iç açıktan kaynaklanan bir dış açık durumu da baş gösterir.
türkiye ekonomisi gibidir , borçla borç ödenmeye çalışılır ancak kriz kaçınılmazdır.
ay sonunda kriz anne ya da baba aranmasıyla giderilir . bir nevi geri ödemesiz kredi.. ve kaldığı yerden hayata devam edilir....