ne görev yaptığını unutmuş bir işçidir artık, ulvi bir meslek değildir yaptığı şey, hiç bir saygısı kalmamıştır işine karşı. Öğrenciye sinirlenir, anlayamıyor diye... Bağırır, kızar, sessiz olun diye... Bilinemeyen sınav sorusu yüzünden, ev ödevini ceza niteliğinde verir...
Seslenilmelidir ki şöyle: e be at kafası, eğitim ve öğretim kurumu değil mi orası, sen nasıl bir performans beklentin var ki geometri sorusunu çözememiş öğrenciye demek ki öğretememişim diyip de ceza veriyorsun bir de ev ödevini ceza niyetine veriyorsun.
(bkz: çocuğa evde iş yaptıramıyoruz bana niye ceza veriyorsunuz diyor)
lise yıllarında müdürümüz, yaptığı bir gafa birinci sınıflar haricinde kalan tüm sınıflarımız topluca yarılırken, sükunetlerini bozmayan okulu yeni kazanan 1. sınıflara dönüp "kaç hafta oldu hala adapte olamadınız, kaydırarak geldiniz heralde." demişti. hiç unutmam. ve yine istif bozmamışlardı.