yoktur. ülkenin, vatanın her bokunu kullanıyorsun. o aç karnını devlet doyururken birşey yok. sabah 1 dakika soğukta bekleyiver lan, şehitlerimiz soğuk sıcak dinledi mi!
edit: kürtler de türkiye cumhuriyeti devleti içerisindeler. türklerle aynı haklara sahipler. hala niye götleri başları oynuyor anlamıyorum. ulan piç, bok gibi bölgeniz var, devlet orası gelişsin diye güney anadolu projesi yapıyor trilyonlar harcıyor. sizlere yardım yapıyor. türkiye cumhuriyeti size ne eksik veriyor? çoğunuzun yeşil kartı var, gidip beleşe muayene oluyorsunuz, biz yüzlerce lira bayılıyoruz. sokakları kerhaneye çevirip haraç kesiyorsunuz. sonrada kalkıp istiklal marşı kalksın şu kalksın cart curt. ders aralarında fazla kürdistan hayali kuruyorsunuz .
üstümdeki entry ye aynen katılıyorum.ben bir çerkesim ve 6.sınıftan itibaren farkettim ki ben esas ırkımı red ediyormuşum her sabah.ve söylememeye başladım.ancak bu benim türk vatandaşı olduğum,dedemin çanakkalede şehit olduğu ve bu vatan için canımı seve seve vereceğim gerçeğini değiştirmez asla.çünkü bize kucak açan bir türkiye bu.herşeyimi feda ederim.ama ben bir çerkesim.
yüzlerce sebep sayılabilir.
en basit şekliyle,ilkokul çocuğu mantığıyla bakarsak türk olmamak bu andı okumamak için yeterlidir bile.
biz yıllarca "and içerim" yerine "av içerim" diyerek zaten yok saymıştık o andı.
türk olmanın türk vatandaşı olmak anlamına geldiğini insanlara unutturmak ve ülkeyi bir iç savaşa sürüklmek en önemli sebeplerdendir. tabi ya kim sikler bu ülkedeki refahı, mutluluk, özgürlüğü.
çocukların bireyselliğini yok edip devleti-milleti kutsayıp, kutsala tapınma duası olduğu için , daha kişiliği oturmadan çocuklarımızı birer kukla durumuna düşürme yemini olduğu için.
illada birşey okutulacaksa (bkz: imagine) okutulsun , türkçe.
Ogrencilerin bunu takmamasi. Kimseninde her sabah yemin etmek istememesi. Ayrica insanlarin dusuncelerini sinirlandirmasi, herkesi ataturk sevmeye zorlayan bir and.
türkiyede doğup, türkiyede yaşayan birinin türküm demesi neden bu kadar zorunuza gidiyor? andımız zorla okutulmaz isteyen okur , istemeyen okumaz, müdür bin kişinin birden ağzına bakıcak hali yok. ilkokuldayken yağmur yağdığında veya hava çok soğuk olduğunda andımız okutulmadan öğrenciler içeri alınırdı ve biz arkadaşlarla sınıfta okurduk andımızı, bilmem anlatabildim mi?
doğru dürüst ülke der iken japonya örneğini unutmuşsunuz.
orada siyasi ahlak, iş ciddiyeti, toplumsal sorumluluk (hele deprem sonrası talan-yağma-rezalet derecesinde aç gözlü ve bencil davranışlar olmaması) açısından, oradaki sosyal hayat ve çocukların eğitimi hatta iş hayatında fabrikalardaki çalışma ortamı ve sorumluluğu bilmiyor.
işçilerin ilk okul çucukları gibi seronomiler ile start almalarını hatırlayın. bu eylem 2. dünya savaşı sonrası-öncesi daha çok ön planda idi ki, bu ciddiyet-sorumluluk üretim-teknoloji-kalite-yaşam standartı olarak toplumsal dönüşümü gözler önüne seriyor.
oysa, ülkemizde var olan cehalet-ihanet nedeniyle, insanların toplumsal sorumluluk ve bilinç edinmesi için yapılan eylem ve etkinlikleri, faşistlik-ırkçılık olarak gören insanlar toplum mühendisliği açısından gözlem ve değerlendirme yapacak bilgileri yoktur.
kısacası, bu bilgilendirme notu tarzı kısa değerlendirmeye eksiler beklenmektedir.
doğru dürüst ülke der iken japonya örneğini unutmuşsunuz.
orada siyasi ahlak, iş ciddiyeti, toplumsal sorumluluk (hele deprem sonrası talan-yağma-rezalet derecesinde aç gözlü ve bencil davranışlar olmaması) açısından, oradaki sosyal hayat ve çocukların eğitimi hatta iş hayatında fabrikalardaki çalışma ortamı ve sorumluluğu bilmiyor.
işçilerin ilk okul çucukları gibi seronomiler ile start almalarını hatırlayın. bu eylem 2. dünya savaşı sonrası-öncesi daha çok ön planda idi ki, bu ciddiyet-sorumluluk üretim-teknoloji-kalite-yaşam standartı olarak toplumsal dönüşümü gözler önüne seriyor.
oysa, ülkemizde var olan cehalet-ihanet nedeniyle, insanların toplumsal sorumluluk ve bilinç edinmesi için yapılan eylem ve etkinlikleri, faşistlik-ırkçılık olarak gören insanlar toplum mühendisliği açısından gözlem ve değerlendirme yapacak bilgileri yoktur.
kısacası, bu bilgilendirme notu tarzı kısa değerlendirmeye eksiler beklenmektedir.
doğru dürüst ülke der iken japonya örneğini unutmuşsunuz.
orada siyasi ahlak, iş ciddiyeti, toplumsal sorumluluk (hele deprem sonrası talan-yağma-rezalet derecesinde aç gözlü ve bencil davranışlar olmaması) açısından, oradaki sosyal hayat ve çocukların eğitimi hatta iş hayatında fabrikalardaki çalışma ortamı ve sorumluluğu bilmiyor.
işçilerin ilk okul çucukları gibi seronomiler ile start almalarını hatırlayın. bu eylem 2. dünya savaşı sonrası-öncesi daha çok ön planda idi ki, bu ciddiyet-sorumluluk üretim-teknoloji-kalite-yaşam standartı olarak toplumsal dönüşümü gözler önüne seriyor.
oysa, ülkemizde var olan cehalet-ihanet nedeniyle, insanların toplumsal sorumluluk ve bilinç edinmesi için yapılan eylem ve etkinlikleri, faşistlik-ırkçılık olarak gören insanlar toplum mühendisliği açısından gözlem ve değerlendirme yapacak bilgileri yoktur.
kısacası, bu bilgilendirme notu tarzı kısa değerlendirmeye eksiler beklenmektedir.