gece geç saatte uyuyan, erken kalkmak istese de öğleden önce uyanamayan kişinin çevresi tarafından uğradığı tacizler sonucu yaşadığı suçluluk duygusudur. telefon uykulu bir sesle açıldığında "aa daha uyuyomusun?!" şeklinde gerçekleşir çoğu kez. bekarsan, başta anne olmak üzere aile tarafından "hadi kalk artık" şeklinde sözlü tacizlere, evliysen sabahın köründe kapı çalan komşu, akraba sayesinde kaçınılmazdır.
yataktan kalkınca hiç bir amacın yoksa. tamamen uyandıktan sonra yapacak hiç bir şeyin yoksa. üstüne paranda yoksa, üstüne yanında kimsede yoksa, öğlen saati olduğunda uyanmamak için kendini zorlarsın. uyursun, öğlenleyin uyanırsın bu seferde pişman olursun.
gün bitti işte bi günü daha boş yere geçirdim halbuki bi çok şey yapapbilirdim diye düşünmenin verdiği suçluluk psikolojisidir. aslında erkekn kalksanız bile yine hiç bir şey yapmayacaksınızdır. hatta uyumak için uğraşacaksınızdır.
sabahın erken saatlerinin o güzel zevkinden mahrum kalmanın yanında, herkes gibi erkenden uyanıp tatlı bir kahvaltı yapmamanın da verdiği suçluluk eklenirse salak gibi olunacak zımbırtıdır.
(bkz: keşke yapmasaydım haydar abi)
öğlene kadar uyumanın suçluluk duygusumu olur lan. tadından yenmez bence hem bu saatte entry giriyorsan yarın öğlen suçluluk duygusuna hazırsın demektir.
5 senelik 2. öğretim hayatından sonra pek de garip gelmeyen duygu.kendini hala hissettirebilmesi insan anatomisinin bazı şeylere alışamayacağının kanıtı gibi sanki.insanın alışabildiği şey bu duyguyla yaşıyabilmesi.