tanju okanin yapilan esseklikleri ve bunlarin nedametini cok guzel anlamdiran parcasi sözleri: *
özür diliyorum sizden giden eski sevgililer
kalbimde ben artık sizi sizleri affettim.
son aşktan bilseniz benden neler götürdü neler
en çaresizini tattım ondan ihanetin
bir bakış uğruna kıskandım bazen terk ettim
bir acı söz uğruna yüzümü göstermezdim
bu sona hazırladım demek kendi kendimi
özür diliyorum sizden eski sevgililer
maziye dönüp gelmek için artık yüzüm yok
yeni bir sevdaya koşacak kadar gücüm yok
ne ondan ne sizlerden alınacak öcüm yok
özür diliyorum sizden eski sevgililer
özür diliyorum sizden giden eski sevgililer
kalbimde ben artık sizi sizleri affettim.
son aşktan bilseniz benden neler götürdü neler
en çaresizini tattım ondan ihanetin
bir bakış uğruna kıskandım bazen terk ettim
bir acı söz uğruna yüzümü göstermezdim
bu sona hazırladım demek kendi kendimi
özür diliyorum sizden eski sevgililer
maziye dönüp gelmek için artık yüzüm yok
yeni bir sevdaya koşacak kadar gücüm yok
ne ondan ne sizlerden alınacak öcüm yok
özür diliyorum sizden eski sevgililer
istemezdim böyle olmasını. uçurumlardan atmak hiç yoktu gözbebeklerini. özenle sakladıklarını mahvetmeyi inan ki istemezdim. sığınamam hiçbir şeyin arkasına. hiçbir minarenin kılıfına sığdıramam olanları...
ama üzgünüm... gerçekten, inanmıyorsun biliyorum ama üzgünüm... belki de senden daha çok...
gelemiyorum yanına, çünkü sen istemiyorsun... sevemiyorum artık, onu da sen istemiyorsun... dokunamıyorum sana...
yapabildiğim tek şey, özür diliyorum...
özür dilemeyi gerektirecek bir şeyi yaptıktan sonra bazen hiç de zor olmayan şeydir. lakin saçmadır neden dileyeceksin ki.
özür diliyorum her sabah aynada gördüğün o yüzü sevdiğim için. sana o kadar değer verdiğim için. beklediğim için. yargılamadan, hayatına karışmadan beklediğim için.
onca insan varken sen de takılıp kaldığım için. her gece rüyamada görmek için hayallerle uyuyup saatlerce seni düşündüğüm için.
bu sabah istanbul'a gittim salvador dali sergisine(bi cesit hava atma diyebilirsiniz). güllük gülistanlık baslayan gün haydarpasa garına vardıgımda, birden kararıverdi. yagmur yagdı saclarımı sindiresiye. cok keyifliydi. besiktas iskelesine gidesiye kadar sag kanadım neredeyse tamamen ıslandı. yagmurun tadını cıkarmak icin illa yakalanmak mı gerekir diye düsünüp bir kenara not ettim. suratımda hep bi sırıtma. sonuc olarak dalgalı vapurla gectim karsıya. sergi gezildi(izlenimlerim yavas yavas dökülecek;) )
suclu oldugumu, dönüs yolunda ki kilometrelerce istanbula gitmek icin farlarını yakmıs arabaları gördügümde anladım. aciklamaya calısayım: eski zamanlarda olsaydı ne zaman biz bulusmaya kalksak onun inadına acardı günes, yagmur durur yerini hafif bir rüzgar alırdı, en fazla yumusak parıltılı cok sevdigimiz beyazlar dökülürdü gökyüzünden. iste bu yüzden sucluyum ben. Benim yüzümden fırtına oldu feribotlar iptal edildi ve insanlar yolda kaldı. Sergi icin dönüs gününü secmemeli ya da onu arayıp fırtınayı dindirmeliydik ama herseyde oldugu gibi bunda da geciktik. Tüm yolda kalanlardan özür diliyorum.birdahakine daha dikkatli olucam.
özür diliyorum.
kör göze yeterince parmak sokamadığım için
resmi yalanları yıkamadığım için, çarpıtılmış tarihi yeterince anlatamadığım için.
nasırlaşmış kalbe silah tutmanın yanlış olduğunu yüz kere anlatıp da yüzbirincisinde sustuğum için.
omuz silkmeden, naz etmeden,yalandan haklıyım diye avaz avaz bağırmadan. kişinin kendi hatasını anlaması ile gerçekleşendir, ve erdemlerin en güzelidir.
Bir gurup aydının(!) yayınlamış olduğu bildirge.Elif Şafak'ın Baba ve Piç'i okuduktan kısa bir süre sonra bu bildirgenin yayınlanması kitapta Asya'nın ermenilerin takıldığı bir chat odasında ermenilerden özür dilemesinden etkilenilmiş olunabileceği izlenimini burakmıştır bende.
