temiz toplum ve kaliteli birey anlayışının bir gerekliliğidir.
Öğrenmenin yaşı olmamakla beraber ergenlik ve hızlı çağlarında kişi bu erdemi göstemekte, egolarından sıyrılmakta zorluk çekiyor. Nitekim maddi yeterliliği bir statü olarak gören kişiler de özür dileme konusunda pek çekimser. Kibirli bir insan dahi olsan törpülemeyi bileceksin. Kısa vadede olmasa da uzun vadede bir tartışma ya da benzeri durum sonrası ettiğin özrün meyvesini yiyeceksindir. Şöyle ki bir hadis-i şerifte;
"Özrü kabul etmeyen, özür dileyenin günahını yüklenmiş olur."
Karşındakinin sana beyan ettiğin özürden dolayı hakaret edeceğini bilsen dahi, yine de kalk özür dile. Ama tüm samimiyetinle, içtenlikle saygıyla ciddiyetle, içinden gelerek pişmanlıkla. Fırsat kolla. Allah sana fırsat verir. Varsın Karşındaki sana çemkirsin, isterse senden yüz çevirsin, laf soksun, alay etsin, kibirlensin, büyüklensin, isterse konuşmasın selamı sabahı kessin. Sen yine de allahın adaletini terk etme özür dile. Böyle yaparak hem hesabı kapatırsın hemde ödeşmiş olursun, karşındakine borçlu kalmazsın hemde büyüklük sen de kalır. Varsın affetmesin. Ziyanı yok. Madem ki sen allah için nefsini çiğnedin yüzünü yere döktün, endişelenme allah seni yerde bırakmaz mutlak aziz eder tutar kaldırır.
bazıları için alışılmış bir hal almış. her şey de hemen özür diliyorlar. bazıları ise bazen çok zorlansa da hatalarını anladıkları için ıkına ıkına özür diliyorlar. (bkz: ben)
erdem değildir. yapılması gereken şeydir. bir şey tamir olmaz özür dilemekle ama hatanın farkına varıldığını ve bir daha yapılmayacağını ifade eder ki ilişkinin devemı için gereklidir. halt edildiği zaman yapılmaması onursuzluktur çünkü yanlışı sahiplenmiş olursun.
