Ne zaman gitsem hep kusurlarıyla karşılaşıyorum. Bugün Canım acayip tavuk göğüslü kazandibi istedi. Özsüt’ün önünden geçiyordum, dayanamadım girdim içeri oturdum. Siz el kaldırana kadar kimse ne alırsınız diye sormuyor. Elimi kaldırdım 5 dakika havada durdu elim öyle geldi adam sipariş aldı. Üstüne üstün siparişi de yanlış getirdi.
Ne zaman bu yerli markalar bir işi düzgün yapmayı öğrenecek? Ne zaman müşterilerin yanında bağıra bağıra veya fısır fısır kendi aralarında konuşmaktan vazgeçecekler?
Öncelikle bu bir rezalettir, okumak isteyenler okuyabilir.
içerenköy Carrefour avm'nin bir mağazasında çalışıyorum. Günde en az 2 kez bu adamlara gidip sade nesscafe içerim.
Muhattap olduğum bir tane personelleri var. Her gittiğimde sipariş vermeden nesscafemi getirir sağolsun. Bazen sigara ister sigara veririm. iyi çocuktur. Bir de bunun yanında çalışan daha ergenlik sivilcesi patlamamış yavşak bir personel var.
Gelelim olaya. Dün tekrardan gittiğimde samimi olduğum personel izinliydi muhtemelen. O yavşak olan personel ilgilendi benimle. Nesscafemi istedim, zamanında geldi. Gölge bir masada oturmuş bir yandan sigaram ve nesscafemi yudumlarken bir yandan da sözlükte dolaşıyorum. Bu durum 30 dk kadar böyle devam etti. Sonra bu personel yine yanıma geldi. Bana doğru eğilerek;
"- abi sen iki yan masaya geçebilir misin? Orası da gölge, buraya 4 kişi gelecek."
"- iyi de burada ben oturuyorum."
Sanki kötü birşey söylemişim, zorluk çıkartıyor muşum gibi bir daha tekrarladı.
"- abi orası da gölge, oraya alayım seni."
Kan beynime fırladı bir anda. Sinirle kalktım masadan. Masa numarasını istedim. Hesabı ödemeye yöneldim. Bunların bir tane de şefi var. Kısa boylu hafif göbekli birşey. Olayı kapının ağzına dikilmiş oradan izliyormuş. Üzerine geldiğimi görmesine rağmen önümden bile çekilmedi. Tam çarpışacakken yan bir şekilde sıyrıldım yanından. Hesabımı odeyip çıktım.
Böyle saçma bir işletme politikası görmedim hayatımda. Ben oranın daimi müşterisiyim. 4 tane musteriden bir günde kazanacağı paradan daha fazla para bırakıyorum oraya. 4 tane bayan gölge bir masada oturacak diye benim yerimi değiştirmelerine hiç bir şekilde hakları olamaz. Kaldı ki bir tek ben gitmiyorum oraya. Eşim dostum geldiğinde gidip pastamı da ısmarlıyorum.
Buraya yazacak kadar sinirlenmemin esas amacı ise. işletmeci de olayı görüp kılını bile kıpırdamadı. Böyle duyarsız, para delisi insanlara para kazandırmaktan nefret ediyorum. Umarım benim gibi düşünen ve butarafi ziyarete gelen başka kişiler de kazandırmaz.
Gereksiz pahalı tatlıcıdır. Hayır ikamesi olan çoğu yer hem çeşit hem lezzet olarak buradan iyi ve fiyat yönünden kat be kat makulken bu kadar tercih edilmesi şaşırtıcıdır.
Bolulu Hasan Usta ve Mado gibi rakiplerinin yanında daha fazla tutunamayıp Infinity Invest Holding e satılıyor olan izmir temelli (1938) pastahane zinciri.
Rekabet Kurulu onay verdiğinde Özsüt, Lübnan asıllı Mustafa Aşur'a satılmış olacak.