insanı karanlıklara, düş kırıklıklarına sürükleyen bir şeydir. bir yandan öfke bir yandan acıyı ve üzüntüyü tattırır insana. . kin kusmak ama bir yandanda sizi sevmesini istersiniz. burnunuzda onun kokusu. kalbinizde yine onun heyecanı vardır.
sizi takmayan eski sevgilinin sizi takması için sizin onu takmamanız gerekir ve onun bunu bilmesi gerekir ki aslında bu da sizin onu taktığınız anlamına gelir iyisi mi siz olayı akışına bırakın devreler yanmasın. ***
ne kadar extra içsenediz de , winston ları arka arkaya içip efkarlansanız da, fizy den sensiz olmaz şarkasını defalarca dinleyip karanlıkta gözlerinizi geçmişe dayasanız da o sizi siklememektedir arkadaşım büyük ihtimalle osura osura uyuyodur veya yeni sevgilisiyle mıncıklaşa mıncıklaşa mesajlaşıyodur.en iyisi yatın uyuyun yarın ders var.
bir süre sonra alışıp her şeyi gömüp ileriye bakmaya başlıyorsunuz. ama erkeksiniz, eğer bayansınız hırsa bindirip o erkeği elde edene kadar 1000 takla atıp etikten sonra şutluyorsunuz.
acı ama gerçek.
yuvasında mutlu mesuttur. çok da umurundaydı ya?! neden düşünsün, niye tekrar hüznü yaşasın? niye sönmüş bir ateşi üfleyerek külünü yakmaya çalışsın? siz hâlâ o'nu siklerken...
hele ki bir de özlediğinizi söylemek için aradığınızda aylar sonra, konuşma esnasında size yeni sevgilisinin ismiyle hitap etmişse yanlışlıkla da olsa tadından yenmez yemin ediyorum.
onu ziklemediğini herkese gösterip için içini kavurduğu gerçektir.duyması için elinden geleni yaparsın ama yine hiç bir şey olmaz sonra fizy den at gitsin at gitsin şarkısını dinleyip zıplamaya başladığın gerçek.
insanı yaralar..
tüm alışkanlıklarını o noktada sonlandırmaya zorunlu olduğunu düşündürür hatta.
biri dokunduğunda siz onu düşünürsünüz o başkalarıyla olmaya çoktan alışmıştır..
siz onu ararsınız o çoktan gitmiştir ve bu gidiş sadece sizi yaralamıştır,
işte siklememe tam da o gidiş anında başlar.
aşkın tek kişilik olduğunu gösterir.
ayrıca da çok ayıp etmiştir. kendisini sözlük ahalisi olaraktan kınıyoruz efendim. isteyen kınamak yerine ıkınabilir de.