saray'ın bir ürünü vardı ama adını hatırlayamadım şimdi. iki bölümden oluşan bir paketi vardı; bir tarafında kalın ve tatsız çubuk krakerler, öbür tarafında krem çikolata. onu batırıp yerdik ama hep çikolatası artardı.
patlayan şekerler de bir o kadar güzeldi. ağza atıldıktan sonra "en çok benimki patlıyor" yarışına girilir ve ağızlar sonuna kadar açılarak arkadaşın suratına yaklaştırılırdı.
peki ya o macunlar? bilmiyorum ona bir tek bizim mahalle bakkalında rastlıyordum. şöyle bir pervane vardı, yanında da macun. tabi biz onu yemekten çok pervanesi için alıyorduk. pervane dediğim de uzunca plastik bir çubuğun ucuna takılmış kanat biçiminde bir şeyden oluşan ilkel bir oyuncak. iki elin arasına alıp çevrilip fırlatılınca uçuyordu, anlatamadım ama öyleydi lan işte güzeldi.
bibo diye de bir meyve suyu vardı, şekli itibariyle ilgimizi çekerdi hep. jelatinimsi bir kutuda satılırdı, boş kutusunu patlatmak çok zevkliydi. tam emin değilim, bibo onun için aramızda uydurduğumuz bir isim de olabilir.
(Son zamanlarda yine bazı bakkallarda yenisini görüyorum ama eskinin tadını tutamaz asla, berbat bir şey. Birde utanmadan, eski Cino'nun havasını vermek için yıpranmış - soluk turuncu renkli bir ambalaj yaparak merdiven altı imalatı havası vermeye çalışmışlar. Yer miyiz lan biz bu numaraları)
çay bardağı ile gazete kağıdından yapılmış külaha doldurulan çekirdek...
şimdi yok mu var paket paket, boy boy...
ama bakkalın o çaybardağı ile çekirdek doldurmasını izlemek de çocukluğun bir parçasıymış.