youtube playlist listem. en son geçen sene bu zamanlar giriş yapmışım. ayrılık sonrası dinlediğim parçaları görünce, hissettiğim acının benzerinin benzerini hatırlayarak hissettim. bazı şarkıların hep özlem dolu olduğunu, ve her dinleyişimde azalarak bile olsa bana onu anımsatacağını bildiğimden uzak durulması gerektiğini öğretendir aynı zamanda.
anıların en büyüklerini yaşatmış yerlerdir.
gar bir insanın hayatında ne kadar önemlidir bilmem ama ben hala gözyaşlarıma engel olamayacak kadar anlamlar yüklüyorum o ray yığınlarına. mutluluğu ve hüznü aynı anda yaşatabilen nadir yerlerden olsa gerek diyeceğim ama kandırmıyorum kendimi sebebi sadece oydu. trenden iner inmez arardı gözlerim deli gibi o en güzel gözleri. nasıl bir histir ki o içimde çırpınır dururdu onu görene kadar. ayaklarım titrerdi heyecandan. ve o en büyüleyici an gelir, aradığım gözler yaklaşmaya başlardı bana saatlerce izleyebileceğim gülümsemesiyle..o bırakmayı asla istemediğim ellerin beni tutmasıyla içime çekmeye başlardım onun doyamadığım kokusunu. ne titreme ne heyecan onun kollarında hiçbirinden eser yok. özlemek neydi ki? özlemek kalbimin çırpınışlarıydı benim. ayaklarımın titremesi, boğazımın kurumasıydı belki.. artık o yok. gara da gitmedim aylardır. çünkü içimin en derinlerinde hala ayaklarım titriyor benim. ben garlara gidemiyorum artık belki de hiç gidemeyeceğim.