içinden sürekli özleneni sayıklamaktır.Göremeyeceğini bilerek sanki sürekli gelecekmiş gibi beklemektir.Aramayacağını bilirsin ama telefonu yanından bir türlü ayırmazsın.Çaresizliktir biraz da.Yaşların içine akar akar durur.
özlemek derin düşüncelere dalmaktır. hatırlarsın, aradaki mesafelere lanet okursun. için burkulur, acır ama kanamaz. gece olunca özlersin en cok, yalnızlıgın tavana vurur. sevgilinin aramasını beklersin, sesini özlersin, seni mutlu eden konusmasını.
özlenmektir en güzeli , aynı havayı soludugunu bilmektir , yanında olmasa da aynı atmosferde oldugunu bilmektir özlemek , küçük bir çocugun gülüşü , yaşlı teyzenin suratındaki yaşam umududur , açan sevda çiçeklerinin tomurcuklarıdır , güneşin dağ eteklerininden yüzünü gösterişidir , o özlemektir , özlediğini bilmektir , sevmek , sevilmektir sevdiğini başka vücutlara teslim etmektir , geceleri o nun yoklugunda boş odada varlığıyla dans etmektir...*
bir iç çekiştir.içine bir nefes olarak onu çekiştir. odur özlemek, onun göbek adıdır. bir gözyaşıdır özlemek, bazen acı bir tebessümdür. bir resme bakış, bir hayali yaşatış... bir hayali bekleyiştir özlemek. gelmeyeceğini bile bile...
alakasız bir şeyden bahsederken ya da tam aksine kahkaha atarken, etraftaki bir objenin veya kişinin size onu hatırlatması ve birdenbire suratınızın düşmesi, gözlerinizin dolmasıdır özlemek... her şeyi bırakıp, yalnız kalabileceğiniz bir yere gidip onu düşünmek, düşünerek ağlamak istemektir özlemek. elinizdeki fotoğrafını okşarken yaşadığınız güzel anıların gözünüzün önüne gelmesi ve yüzünüzde minicik bir tebessüm oluşturmasıdır özlemek. belki de hayatınızın geri kalanında görüşemeyeceğinizi bile bile onunla ilgili gelecek planları kurup mutlu olmaya çalışmaktır özlemek. hüzünle bazen bağıra bağıra bazen de gece yatarken düşünüp usulca ağlamak, gözyaşlarınızla yastığı ıslatmaktır özlemek. özlemek beklemektir, belki de baş ucunuza bir resmini alıp baka baka entry girmektir, klavyeye göşyaşlarınızı damlatmamaya dikkat ederek...
özlemeyi en iyi ifade eden renk kırmızıdır.kırmızı gibi güçlü, hırslı, tutkulu, öfkeli olursunuz özleyince.özlenen kişiyi yere göğe sığdıramamak da mümkündür, öldürmek istemek de.. bu yüzden özlemin rengi kırmızıdır *
-bilineni özlemek: ne kadar fazla seversen, ne kadar çok yaşadıysan çekilmesi o kadar zor olan aşırı kavuşma isteğiyle harmanlanmış bekleme durumu.
-bilinmeyeni özlemek: şekli olmayan, tanımlandıramadığın ama yokluğunu hissettiğin şeyi aşırı isteme, onsuz olamama durumu.
özledigin insan yanındaysa ve sen ona hiçbişekilde hiçbir şeyi belli edemiyosan,eski günler unutulduysa hatta,birbirinize sevgilililerinizi bile anlatıyosanız,ama sonra için bi garip olupp seni geri istiyorum diye kendi kendini yiyosan,dünyanın en boktan duygusudurr.
sevdigin kişi adı mesela kerem olabilir kızda mesela aslı olabilir bunlar sadece bir örnek konuya dönersek asıkların kavusamadıgı zaman diliminde umutsuzca yapılan eylenmdir bazen ek olarak göz yasıda eklenebilir.
birine veya bişeye hasret duymak. yanında değildir genelde o özlediğin kişi, ama onun varlığını hissetmek, kokusunu duymak, tenine dokunmak için ömrünü verebilirsin; öyle özlemişsindir çünkü..resim varsa resminize bakarsın, ona ait bi eşya varsa ona sarılırsın. bazen de hiçbişi yoktur, yüzünü gözünün önüne getirmeye çalışırsın. aslında özlemek çok deişik bişidir, sadece uzakta olan kişiyi özlemezsin malesef. daha kötüsü de vardır, ki bu yanında olduğun, fiziksel olarak ulaşabildiğin kişiyi özlemektir. onun bedenine dokunabilirsin, ama artık ruhuna dokunamıyorsundur. o eski kişiyi özlersin, anılarınıza hasret duyarsın ve zamanı geri döndürmek istersin. ama imkansızdır. 2 tür özlem de birbirinden beterdir.