gece ile gündüz kadar farklı iki kavram. özlemek, öze çekmek, onu iliklerine kadar hissetmek değil mi? özlenmek, özlemenin gölgesinde kalmış pasif, zayıf bir sesteş gibi. özlemesek yazmazdık mesela sabah 4 5 sularında buralarda; özlensek koltukta tv izlerken karnımızı kaşıyorduk belki de. öyle bir fark işte bu.
özlemeyen kişi özlenmenin fehvasını pek anlayamaz bence,özlenilmek değer görmekmidir,yoksa birinin ihtiyacından ibaretmidir,nefsimidir,rahmanimidir neye özlem duyuluyordur?
insanı insan yapan şeylere mi insana mı.
özlemek veya özlenmek.. ikisinin de insana hiçbir getirisi yoktur. özleyen kişi aciz ve çaresizlik içinde değilse, bu acı duyguyu zaten kendisine yaşatmamalı. aslında bir nevi hayatta yapılan hataların cezasını çekmektir özlemek. hayat yaşantınızda da bu böyledir. eski ile şimdiyi harmanlayın, önünüze bakın. eğer sevdikleriniz hayattaysa ihmal etmeyin ve bu iki duyguyu da ne yaşayın ne de yaşatın.