Bittiğini, yittiğini bile bile özlemek... Yanındayken gidememek... Halinden haberi olamamak görememek...
Kurumuş çiçekler kadar ümitsiz ve çaresiz...
Özlemek bazen can acıtmadan çoğu zaman ölerek.
hayatımda bir tek, bir yıllık alkol yasağımın döneminde rakıyı özledim.
sonra kavuştuk, ablam ile birlikteydim o akşam, bir yüzlük ben almıştım, bir yetmişlik o. sabah uyandığımda kendimi elimde poşetle, kafamı sehpaya yaslamış bir şekilde buldum.
sanırım kusarken uyumuştum. ama hayatımın zirve kavuşmasıydı.
demem o ki, özlemek bazan çok seks.
özlemek bazen boyun tutulmasıdır. her sokakta onu ararken, her köşe başında ona kafa çevirirken tutulan boynun dramıdır. özlemek yastığı tuzlu suyla ıslatmaktır. özlemek yaşarken ölmek, ölmekten beter olmaktır bazen. özlemek acı, özlemek tatlı, özlemek kıymet bazen de nefrettir...
ayrıldıktan sonra özgürlük evresini tamamlayanlarin insanin 2. evresidir ozlemek.yaptiklarinizi bazen sarkinizi beraber dinlemeyi bazen de onun sarilisini ozlersin. burnunu sıkıp komik hallerini izlemeyi ozlersin.ozlersin de ozlersin iste.
aslında çoktan unutmuş olduğun eski sevgilini; saçma sapan yerlere giden bir geyik muhabbeti sırasında arkadaşlarından birinin gülüşünü onun gülüşüne benzetip özlemektir bazen.