video dikkatle izlendiğinde vekil adayının gayet sessizce söyleyip kapattığı konuyu, okan bayülgen in efenim anlamadım, ne demek istediniz vs.. şeklinde uzatıp sündürdüğü görülür.
birde, sende bana sayın bayülgen deme arkasından saygısızlık yapacaksan, okan de bana, okan de diyorum, okan desene hüleynnn diye üstelemesi yokmuydu, kızamadık vallaha, çok güldük ama.
okan bayülgen'in uykusuzluk problemini ve cumartesi günleri sunduğu makina programında konuklarıyla olan laubali, sempatik ve gıcık tavırlarını, her haftaiçi sunduğu bu siyasi programda sürdürmesiyle vuku bulan olaydır. kendinden yaşça küçükde olsa bir milletvekili adayına sadece ismiyle hitap etmek saygısızlıktır. bu insan manken çağla değildirki rahatça "çağla podyumlarda yeni" diyebilesin yada bu insan manken değildirki senin bu nezaketsiz davranışına sessiz kalsın. bu insan belki 23 temmuzda bu milletin vekili olacaktır. umarım okan bayülgen 22 temmuz öncesi ismiyle hitap ettiği kişiye, 23 temmuzdan sonra sayın vekilim diye hitap etmek zorunda kalmaz, o zaman karizma yerlerde sürünebilir.
özlem türköne başlığındaki benzer durum burada da hasıl olmuş. akp'liler özlem türköne'yi savunup "nasıl ayar verdi" falan derken anti akp'liler ise "okan da amma ayar verdi, kadın konuşamadı" demiştir.
özlem türköne'nin gereksiz alınganlığı ve okan bayülgen'in polemiği uzatması hoş olmamıştır. ikisinde de suç vardır.
zannımca hitap şeklinde herhangi bir problem olmayan ama okan bayülgenin gereksiz uzatması ile ekran başındaki bizleri sıkan diyalogtur.
eger okan bayülgen; elestrileri kaldıramıyorsa, bu programı bıraksın. zira ne bu bir eğlence proğramıdır; ne de konukları manken ya da şarkıcıdır.
burada saygısızlık var diyenlere şaşıp kaldığım durumdur.hanımefendi ilk başta soyadımı da kullansanız daha iyi olurdu dedi sonra ayarı alınca aslında benim de hoşuma böylesi gider dedi.buradan da yaptığı veya yapacağı siyaseti biraz olsun kestirmek güç değil desem yeri olur diye düşünmekteyim.
nitekim kendileri milletvekili adayı,yarın öbür gün seçilse ton ton bir teyze onu sokakta görse ''ah kızım güzel kızım'' diye saçını okşasa ne yapar acaba.yapma teyze ben senin vekilinim mi diyecek acep ?
ayrıca da zaten bu ezikçe davranışından sonra seçilme ihtimâlini bir kez daha gözden geçirmesini temenni ederim...
12 temmuz 2007'nin ilk saatlerinde söylenmiş olan ve seçim sonuçlarını etkilemesi muhtemel cümledir. beni de uykulu gözlerle televizyona kilitlemiştir, sabah işe geç kalınmıştır..
okan bayülgenin banu alkan ve ebru destan tipi hanımları makinada ağırlamaktan kendisini siyasi bir program sunması durumuna adapte edememesini gösteren hitap şeklidir. orada duran kişiler herhangi bir kişi değildir. hangi partiden olursa olsun yarın o insana sayın demek zorunda kalabilirsin. bunun dışında tanımadığın bir insan özellikle bir karşı cinse öyle durup dururken ayşe fatma diye hitap edilmez. beraber postal bağlamışlığımız mı var dese yeriydi 'siyasetteki yeni özlem'.
okan bayülgenin yeni programını oldukça renklendiren cümlecik.özlem türköne nin -biraz da heyecanından olsa gerek- cümleye itiraz etmesi ve ardından ortamın gerilmesi ile devam eder.ancak bu cümleden önce de programda bişeyler olacağı sanırım herkes tarafından sezilmeye başlanmıştı.program diğerlerinden çok farklı başladı ve berhan şimşek ile özlem türköne bi türlü konuşmayı beceremedi... ki bunda özlem türköne' nin her yerde lafa girmesi ve bazı konularda gereksiz de olsa içinde bulunmadığı pari dönemlerini savunmaya çalışması çok etkili olmuştur. izleyenler 10-15 dakika boyunca ne olduğuna bi anlam veremedi. konudan konuya hızlı hızlı atlandı ve iş sidik yarışına döndü. ve sonunda gelen cümle zaten yeterince ısınmış olan ortamı ateşe verdi. özlem türköne nin buna alınmasına anlam veremememe rağmen , olay okan bayülgen in zannettiği gibi "sen yanlış yapıyosun" , "seni seyircilerinin önünde uyarıyorum" , "konuşma tarzına dikkat et" boyutunda değildi.okan bayülgen gereksiz yere biraz büyüttü diyebilirim. ama fena mı kötü oldu? bence değil.
ancak program kapanırken berhan şimşek in defalarca olayı ima etmesi giderayak hiç hoş olmadı bence.
kendisinden aşağı yukarı 10 yaş büyük olan okan bayülgenin programları, üslubu ve konuklarına davranışları hakkında bilgi sahibi olmaması imkansız olduğu halde kafasına silah dayanarak bu sizi ilgilendiriyora katılmak zorunda bırakılmış, geleneklerine pek bağlı, iffetli bir dişicanı fena halde üzen cümle. herhalde "aaa, bana özlem dedi, kesin çadırı da kurmuştur bu yavşak" diye düşündü de içerledi o kadar.
butun bu fasiladan sonra berhan simsek okan diyebilir miyim demistir, okan bayulgen de hayir sayin bayulgen diyin demistir.
gulumsetmistir berhan simsek ve bizi.
okan bayülgen'in ortamı yumuşatmak adına söylediği söz. oysa ne gerek vardır, bıraksındır berhan şimşek bir güzel millet vekilinin * ağzının payını versindir.
siyasetin kenarından yıllardır geçmeyen okan bayulgen'in siyaset ve siyasetçinin kompleksli yüzüyle tanışmasına sebep olan sözdür. hatun kişi nasıl başardıysa kendini mağdur durumuna düşürmektedir. ayrıca soyadı söylense de 20 dakika saçma sapan muabbetle geçmeseydi ne olurdu o da ayrı bir tartışma konusudur.
okan bayülgen'in özlem demesini savunmadığım ama sayın özlem türköne'nin de kendisini ifade etmekten aciz olduğunu düşündüğüm karışıklık. adamın niyetinin aşağılamak olduğunu sanmasam da özlem hanım kendini daha iyi ifade edebilirdi. ziraa!! reklamdan sonra kendisi şöyle buyurmuştur ki ben size kızmadım, sadece özlem'den sonra soyismimi de kullanacağınızı düşündüm...
e insaf, biraz samimiyet! reklam arasında veya program esnasında açık açık şöyle söylesenize hanımefendi: ''bana hitap şeklinizi uygun bulmuyorum beyefendi, lütfen programın devamında soyismimle hitap edin!''
öyle kıvırarak, ben soyismimi bekliyodum ismin arkasınaa, bilmem neee...olmuyor, olmuyor...açık açık söyle, yemez adam.
bir diyalogla acıklamak gerekirse hikayemizde bir kac karakter vardır.
(anlatılan kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür)
imi:okan bayülgeni savunan kişi.
tas:okan bayülgeni savunan kişinin babası.
yon:okan bayülgeni savunan kişinin annesi.
fır:özlem hanımı savunan.
cendere cendere cendere cendere
-tas:(trafiktedir ve resmen bunalmıstır kafasını camdan cıkartıp) yürüsenize amuaaa goyiiim laaaan.
+fır:(trafiktedir bunalmıstır oda kafasını cıkarır) beyefendi lütfen küfür etmeyin.
-tas: la siktir gelmiiim oraya amua gorum haaaa
gel zaman git zaman imi'nin annesi yon, trafikte fır kişisinin arabasına carpmıstır ve olaylar gelişir.
fır: ya hanfendi yuh amua goyiiiim ya böylede sürülmezki ( ama ama one!! bu dün kendine küfür eden adamın arabası)
yon: beyefendi lütfen küfür etmeyin.
fır: amuna goyim senin gocanda güfür ediyo güfür sevmeyonda neden onlan evlendin.
okan bayülgen'in son zamanlardaki psikolojisine vermek lazım. baksanıza, siz beni uyaramazsınız bu konuda diyor. yau seni uyaramayacak kişiye sen adıyla hitap etme etiğini nerden buluyorsun?
son derece samimi bir uslüpla söylenmesine rağmen karşı tarafın dikkat çekmek istemesinden dolayı(malum ,oy hesabı)kızdığı cümle.yoksa okan bayülgen diğer konuğa da abi demiştir.bıraksınlar bu işleri özlem siyasette yeni hanfendi.
belki art niyetle soylenmemis bir cumle. ama kadin rahatsiz olmus ve kibarca "bana ozlem hanim veya sayin turkone demenizi tercih ederim" demis. ne var bunda da o kadar parladi bu adam? kadin rahatsiz olmus iste. ozlem hanim dese ne olur yani? ölur mu? bu kadar tantanaya ne gerek var?
