özlem nöbetleri

entry68 galeri0 video1
    26.
  1. 27.
  2. ardı arkası gelmeyen yalnız, sessiz ve soğuk sabahlamalar.
    1 ...
  3. 28.
  4. en çok koyandır. kokusunu özlersin, tenini özlersin, sesini, saçını özlersin. dokunmayı istersin. gözlerine bakıp bakıp içinde kaybolmayı istersin.

    ama o nerede, kiminle, ne yapmakta bunu bile bilmezsin. özlersin. çok özlersin.
    2 ...
  5. 29.
  6. nöbet tuttuğunda deli gibi uğraştıracak birşey bulmalısın ki bir delilik yapmayasın. nöbeti atlatınca gerisi kolaydır.
    1 ...
  7. 30.
  8. eğer özlenilen kişi hala hayattaysa şanslısınızdır demektir. her koşulda yanına gidip ne pahasına olursa olsun sarılabilirsiniz ama eğer o çoktan..
    işte o zaman küçük bi çocuk gibi yerde debelenip sadece istiyorum diye bağırmak istiyosunuz bi büyük gelip elinizden tutsa da istediğinizi yapsa, oyuncak çikolata vermek kadar kolay olsa size özlediğinizi bir dakikalığına vermek..
    çaresizliği iliklerinize kadar hissettiğiniz anlardandır.
    0 ...
  9. 31.
  10. 32.
  11. artık doydum özlemelere. ama canım yine seni özlemek istiyor. ya konuşamıyorum yanında, heralde bu da özlemekten yanında seni özlemekten. çenesine hakim olamayan ben senin yanında konuşmaktan bi haber bön bön gözlerine bakabiliyorum anca. bu durumdan sıkıldım artık bi gün patlıycam ama o gün ne zaman olur ben bile bilmiyorum. umarım olur.
    1 ...
  12. 33.
  13. 34.
  14. insana götü başı dağıttıran sövülesi bir histir.
    1 ...
  15. 35.
  16. insana götü başı dağıttıran sövülesi bir histir.
    1 ...
  17. 35.
  18. Özlem nöbetine tutuldum sözlük. Atlayıp gidesim var onun yanına. Halbuki nasıl sevinir ki.. Ama yapamam. Geri dönmek çok fena be sözlük. Özlem nöbetine tutuluyorsun. Hiç bişey yemek istemiyorsun. Çok kötü çok.
    2 ...
  19. 36.
  20. tanım: senden önceki entryi okuyup girdiğin ruh hali.

    bağışıklık sistemim ve sevdam olmasa buna nasıl dayanırım hiç bilmiyorum evet.
    1 ...
  21. 37.
  22. 38.
  23. hiç olmadık zamanda gelir. bazen gündüz vakti insanların ortasında bastırır, bazen de geceleri yalnızken. düşüncelere daldırır.. gözlerinizi ağrıtır.. çaresiz bırakır. boynumun sağını ve solunu ağrıtıyor mesela şuan.. gözlerim yanıyor. özlüyorum. ha bir de boş baktırıyor insana.. piç gibi bıraktı gözleri.
    0 ...
  24. 39.
  25. yazamamayı getirir. içinden zibilyon tane şey geçer fakat onları asla aynı sütuna, satıra ne bileyim sayfaya sığdıramazsın. yazmaktan korkarsın. yazarsan bir daha duramazsın.
    her şey ilk aşkı özlemekle başlar hep. nolursa olsun insan özlemeye ilk aşktan başlar. ilktir çünkü o, özelini, genelini, iğrencini, acısını, tatlısını, kahkahadan boğulmayı, hıçkırıktan bayılmayı her bir boku onunla öğrenirsin. ilk ve en derindir onlar, sağlamlardır teker teker; ayrı ayrı. içine işlerler ki hep orada var olacaklarını hatırlatsınlar bir şekilde.
    ilk aşkını kaybedersin. birbirinizi kaybedersiniz koskoca dünyada. iyilikte, kötülükte bulduğun adamı/kadını kaybedersin. ellerinin içinden kayarken tutamayıp düşürüverirsin. tutamazsın ki. un ufak olur her bir parçası. o gider. sen gidersin.
    insan sonra özlemeye çok uzağında yaşayan abisinden/ablasından devam eder. bu asla anne/baba özlemek gibi değildir. bu daha yoğundur. o daha keskindir. senin hayatında en sevdiğin insandır o, mesela adamındır; abindir o. adam gibi adam dersin ona. o adam seni asla kırmaz, incitmez. yalan söylemez. dan diye vurur bütün gerçekliği ama kanatmaz. yaranın kabuğunu koparmaya çalışmaz. tutar kocaman elleriyle 'kanama' der. kanayamazsın. onun o büyük elleriyle tuttuğu, senin hep küçük ellerinle tutunduğun abin binlerce kilometre uzağa gider. öyle özlersin ki bazen kimse umrunda olmaz 'ben abimi istiyorum'. koca adamımı, mavi gözlü devimi istiyorum.
    hiçbir zaman vıcık vıcık bir abi-kardeş ilişkiniz olmamıştır. ikinizin de kişiliği değildir yavşak yavşak davranmazsın abine. o ağzının ortasına koyar çünkü. sana saçmamalamayı öğretir, aşk diye bir şey olmadığını, yüce sevginin olduğunu, bir adam için g.tünü yırtmanın ne denli saçma olduğunu, siktirip gidebilmeyi, eyvallah diyip yoluna devam etmeyi öğretir. sen hiçbir zaman başaramazsın o bunu bilir. öyle özlersin işte. 'sanılan' çaresizliğin en dibindeyken bir umut yukardaki mavi gözlü devine bakarsın, dersin ki: ''sen hep orda kal daha derine düşmeme izin verme.'' o senin hayatına giren ilk mavi gözlü devindir.
    özlemeye bünye alışır hale geldiğinde dostunu özlersin. uzağa gider çünkü. üniversiteleriniz, bölümleriniz birbiriyle en alakasız iki konu olunca, mecbur ayrı düşersin. ayrılmazsın ama, kopmazsın sadece uzağa gider o da. klasik ergen triplerine girersin: 'herkes gidiyor'. o gitmez. o seni unutmaz, boşlamaz. sever. kardeş gibi değildir o. senin canındır. her şeyini bilir, sırtının bir anlığına bile asla boşluğa düşmesine izin vermez. seni ellerinden tutar kaldırır, asla itmez. kalbinin bir yarısında sevgilisi varsa diğer yarısı mutlaka sana aittir. yer hesabı değil. var olma meselesi. hep varsındır. huzurlu uykularının sebebidir 'o'nun varlığı.
    insan özlemeye bir yerde alışır; insan kazanırsa eğer, sonunda kaybeder. kaybetmek için kazanır. kaybedeceğinden emin kazanır onu. her şeyi. soyutu/somutu; mesela mutluluğu, parayı. onların hepsinin hayat sana kısa süreliğine verir. sonra alır elinden. çünkü senin bir görevin vardır hep, ilk nefesini aldıktan sonra özlemeye başlamak zorundasındır.
    açarsın bir müslüm gürses şarkısı, yazmaya devam edersin.*

    insan özlemeye hep bir yerden sonra yükümlüdür. eksik olanı, geri alınmış olanı özler.

    hayatının bu 'napacağını bilememe' döneminde birden biri ona hayatı toz pembe gösterir. takar gözlüğü. elinden tutar sımsıkı, yokuştan aşağı salınıverirsiniz. ama hiç açmazsın gözlerini. yerdeki kaldırım taşlarına, su şişelerine takılmazsın asla. öyle güvendesindir ki yolun sonunun mutlaka düz olduğuna inanırsın. düşsen ne olur ki. uçurum değildir ya sonu. ama sonra toz pembe gösteren gözlüğün kırılır. çünkü sen istanbul'da koşmuşsundur öyle deli dana gibi. sen kalbine takılıp düşersin ve o toz pembe gözlüğün kırılıverir ortadan. elinden tuttuğun o adam da bilmez yanlış baharların, yanlış zamanların ve yanlış yerlerin adamı olduğunu. öyle farklı seversin ki hiç sevmiyorsun sanarsın, sen onsuz da yapabilirsin, inanırsın buna. o kırıldıkça sen hep haklı olduğunu sanmaya devam edersin. bitiverir. boka bulanmış gözlüğünü o cihangir merdivenlerinde bırakır, kalkar gidersin. ''orası zaten sana göre değil, düzlüklerin adamısın sen, saçma bi' şehrin düz ovasından geldin alabileceğin en büyük mesafe, aşabileceğin en yüksek engel bir merdivendir belki. dahası asla değil.''dir.
    artık ağlamanın, acı çekmenin, şarkıların her kelimesine anlam yüklemenin de bir adabı vardır.
    hayatını hızlı çekime alırsın. yaşanır bir şekilde. eksik eksik.
    senin sonun asla olmaz. it gibi içersin, bayılana kadar içersin. sonra klişe insanı olup birini araman gerekir illaki. ilk aşk artık yoktur onu arayamazsın, abiyi hiç arayamazsın*, merdivenlerdeki kalbini ararsın sen de. ''aa'' dersin, ''ben seni unutmadım ki, emanet ettim oraya. küçücük bir hata yapmış olabilirim ama affedersin sen beni'' dersin. ''bırakmamalıydım, gidip alalım mı onu ordan ?''

    nihai sonun özlemektir bunu baştan okudun zaten.
    ne abin gelir.
    ne gözlüğün camı eskisi gibi pembe, hülyalı bir dünya gösterir.
    ne de sen o kalbini gidip merdivenlerde bulabilirsin.
    2 ...
  26. 40.
  27. 41.
  28. ne fena olur o.

    ayrıldıktan bir müddet sonra; sancı gibi olmadık zamanda gelir saplanır insana.
    elin ayağın titrer görmek istersin, sesini duymak en olmadı ona dair en ufak bir şey.
    fotoğrafını açarsın, varsa videosunu izlersin, ona ait bir şeye dokunursun. için sızlar, ağlarsın. nerdeyse bulup getirsinler istersin, 5 dakika sarıl, öp, kokla, bir şeyler söylesin, gülsün, 5 dakika da olsa sevsin sever gibi yapsın seni sonra gitmesin ama gidecek ya illa ki işte o yüzden gitsin ama bir daha özletmesin kendini. deli olma, çaresiz olma, için yanmasın, miden bulanmasın, krizlere girme.
    0 ...
  29. 42.
  30. an itibariyle gelendir.
    beynim karıncalanıyo özleminden...
    1 ...
  31. 43.
  32. platonik aşıkların her an tuttuğu nöbettir. sonuçta yok ki arkadaş kim bilir şu an neler yapıyor. ama siz uzaksınız ve onun sizden haberi dahi yok.
    0 ...
  33. 44.
  34. an itibariyle gelendir.

    böyle ızdırabın ... demekten başka bir çare yok. çoktan sildim telefonunu, resimlerini, seni hatırlatan her şeyi.

    anılarımız olan yerleri de zaman silecek artık ama ayrılıklarda az da olsa ustalaşmış hissediyorum kendimi.

    ama bu sefer daha çok acıtacak gibi.
    0 ...
  35. 45.
  36. ağlak ve zayıf bir karaktere sahip her gencimizin ara sıra başına gelen durumdur.

    ek: özlemek başka bu özlem duygusunu histeri haline getirmek başka akıllı olun.
    0 ...
  37. 46.
  38. 47.
  39. 48.
  40. vurma sıklığı azaldıkça daha fazla hissedilen duygu.
    0 ...
  41. 49.
  42. sancılıdır, sıkışan bir kalp, daralan nefes, midende ki ağırlıktır. özlenen nerdedir önemini kaybeder km.lerce uzakta mı yatağının yan tarafında uyumakta mı farketmez. özlenen kendinden kaybettiklerinse, asıl o zaman son vuruşudur hançerin...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük