asosyallik ve sürekli 4 duvar arasında yaşamaya alışmaya çalışmak. kimseleri aramayıp hep karşı taraflardam adım beklemek. ve sonuncusu aile ile beraber ise nazı geçen insanlara agresif davranmak.
muhtemelen laikçi davranışlarıdır.
kendisinin ve başkalarının hür iradesini hiçe sayıp sırf ona öğretileni mübah sayan zihniyetin ürünü olan bu kesim. mütemadiyen kendisine empoze dilenleri savunur ve buna destek arar. kendi fikri yoktur. nötrdür o konuda. hatta eksidir.
'aa kilo mu aldın sen' demeniz haftalarca o insanın orda burda 'ya gençler kilo mu aldım bi bakın bi ya!!' demesine sebep olur. ya da 'senin gözlerinden biri diğerinden daha kapalı. tembelmiş len gözün' dediği an sıçtığının resmidir. gider gelir aynalara bakarsın.
sürekli sağa, sola, önüne, çüküne bakmak. avlanma arifesindeki geyik gibi hareket etmek. zoraki gülmek,sürekli kendini eleştirmek. kendimden biliyorum abicim.
edit: çüke bakmanın nedeni, fermarın açık olup olmadığını kontrol etmek.
kişinin ezik olması diye birşey yoktur.ezik olmak ezik hissetmekten ibarettir. genel olarak özgüveni yetersiz olan kişiler,kişilik gelişim aşamasında çevresinden baskı,alay vb. gören insanlar.bu da kişiliğin oluşumu için istenmedik bir durum olarak kabul ediliyor.ileride ise davranışlarını kazanırken hep bunun perdesi altında özellikler geliştiriyorlar.
depresyona girme sıklıklarıda sağlıklı kişilere oranla daha fazla. aslında,özgüveni kaybetmiş denmeside yanlıştır.özgüven hiç oluşmamıştır.çünkü,kişilik meydana gelirken şartlar buna el vermemiştir. kişiliğin oluşmasında kalıtımında kuşkusuz ki etkisi vardır. fakat,kalıtımın kişilik üzerine etkisi çevre kadar değildir.kalıtım,psikolojik sorunların
yaşanabilme ihtimali üzerinde etkilidir. sağlıklı,özgüveni sağlam kişilerin yaşadıkları çevrelerin genel itibariyle baskının olmadığı yerler olması rastlantı değildir. kaldı ki yukarıda belirtilen özelliklerin bir çoğu sağlıklı bireylerde de yaşanabiliyor.
