reddedilmek.
gaza gelip tekrar deneyip yine reddedilmek.
aradan epey zaman geçip unutunca tekrar deneyip yine reddedilmek.
herşeye kesin gözüyle bakarken son defa yine reddedilmek. *
-etrafınızdaki kendinizden daha iyi olduğunu düşündüğünüz kişileri görmeniz, onlarla kendinizi kıyaslamanız.
-yakışıklı, karizmatik olmayışınız
-akıcı, etkili bir biçimde konuşamayışınız.
aslında, "yakışıklı değilim" diye hayıflanıyoruz ama yüzünün büyük bir kısmı yangında yanmış birini unutuyoruz.
karizmatik değilim, diye hayıflanıyoruz ta ki engelli bir vatandaşımızın çektiği sınıtıları görene kadar...
sokakta iki-üç adamın arasından geçiyorsundur,birden aralarından biri bağırır:
-ahmet bak seninki geçiyo!
tamam lan bunu şişman kızlara yapmak allahın emri,ama neden çaktırıyorsunuz? belki benim özgüvenim sıfırda,manyağın tekiyim ve sırf bu yüzden intihar edeceğim? empati diye bir şey var bilmem farkında mısınız.hadi liseliler yapsa anlarım da bunlar bildiğin 20lerinin sonlarında birkaç adamdı.
okula 2 yıl gerdiden başlamaktır. 9 yaşınız olduğu halde 7 yaşındaki çocuklarlar beraber okursunuz. işte şahsımın başınada geldi bu talihsizlik, ama ne yaparsın, yapacak birşey yok, kader değip geçeceksin. Bu yüzden hep dalga geçerler, onada kader diyeceksin.
içinde bir boşluk taşıyacaksın, nedir o boşluk? Evet bildiniz, özgüven boşluğu, değilmi?