Şahsımdır. 16-17 yaşlarımda ağır derecede yaşamaktaydım. Tek başıma markete dahi gidemezdim, ineceğim yeri söyleyemezdim, yanlış bir şey aldığım zaman gidip düzeltemezdim. Özgüvenden öleceğimize eksiğimiz olsun diyorduk fakat bu eksiklik bizi somutlaştırıyordu. Sevgisizlikten ötürü olmalıydı. 2 sene sonra kendimi toparlamaya çalıştım. Sosyal bir yaşantım da yok idi. Sadece; okul, teskilat, dershane, ev, telefonum. Okulda atılgan bir tiptim. Bu atılganlık her konu da geçerli olamıyor. Mesela yanlış giden bir işin doğrusunu bildiğiniz halde sözünüz geçmez diye söylemediğiniz oldu mu? Defalarca yaşadım bu. Bir çok kez. Yine, yeniden. Artık bağzı şeyleri değiştirme zamanı gelmişti. Buna kendimden başladım. Evrildim, kendime geldim diyebilirim. Ve şu an diyorum ki; durakta inebilir miyim?
eğer aile içi şiddet,baskı gibi sorunlar sebebiyle oluşup -ki genelde böyle oluşur- kişiliğinizi etkilemişse aşılması zordur.Psikiyatrik yardım alınması yararlı olur.
öncelikle zihin okuma dediğimiz şey vardır. buna son verin. tüm insanların sizin gibi düşündükleri varsayımına dayanır ki bu tamamıyla yanlıştır.
-sıkıcı biri olduğumu biliyor, sıkıcı biri olduğumu bildiğinin farkında olduğumu anladı, sıkıcılığımı kapatmak için bu sahte espriyi yaptığımı anladı.
hayır be adam bi sik anlamadı. o senle aynı cümleleri kafasında kurmadı. kuramaz. sikini hangi tarafa yatırdığını o nerden bilecek. o pantolonu görüyor sadece.
bir diğer neden aşağılık kompleksi, kendini değersiz hissedersin, bir süre sonra buna kendini inandırırsın çünkü elinde kendini ikna etmeye yetecek veriler vardır. mesela ben hiç bişeyde tam iyi değilim ki zaten gibi aptalca genel bi yargı bile tüm emek ve yeteneklerinizi size yok gösterebilir. karşınızdakiyle konuşmaya çalışmazsınız bile çünkü o neden sizle ilgilensindir ki!!! hayır öyle değil. sen bir şeyi önemli olduğuna inanarak anlatırsan o da seni dinler. hatta anlatımın kuvvetliyse onu her şeye ikna bile edebilrsiniz.
ikili ilişkiler bu kadar yeter, herkesin gözü bende kompleksine gelelim şimdi de, burda da bir kendini değersizleştirme var. bi kız size bakarsa hemen acaba burnumda sümük mü var, pantolonumun ağı mı yırtıldı acaba, üzerimde garip bir şey mi var deyip durursunuz, halbuki beğendi, gözü ilişti, rastgeldi veya tanıdık geldiniz farketmez neden bunlar aklınıza gelmiyor? kendinizi değersizleştirmeyin.
ufak bir not: yolda yürürken biri size aptal dese ona mı inanacaksınız yoksa aptal olmadığınızı söyleyen kendi beyninize mi? kendinize tabii ki. o halde biri size bir eksikliğinizi söylerse ve siz bu eksikliğin sizde olmadığını düşünüyorsanız bu sizinle değil, onunla alakalıdır. kaldı ki zaten hayat yanılsamalardan ibaret değil mi?
bu saatte bu kadar talep olursa gene yazarım.
Yaşam enerjini kaybettiğinde gelir bazen de. Her seye karsi bir zayiflik olusur icinde. Iliski bile kuramaz olursun, berbat ötesini çeyrek geçe durumudur.
genelde kibir ve kasıntılık olarak patlak veren eksiklik biçimidir. özgüven ile kibri aynı şey sanan tevazu postlu megalomanlar ülkesi ise bir başka başlığın konusudur.
erkeklerde en büyük nedenlerinden biri penis boyudur. küçük penisli erkeklerde genelde tavan yapar. sonra onu kapatmak için farklı yollara başvururlar. kimi saldırganlaşır. kimi yatağa girdiği hatunun canını yakmak* için türlü götlükler yapar. kimi parasıyla övünür.
asosyal, baskın olmayan, hakkını masaya yumruğunu vura vura aramayan, ilgi delisi, mükemmeliyetçi, ne olduğunu kabullenmeyen insanlarda vardır. telefon verirsin, adamın biriyle konuşsun diye beceremez utanır. eee, sen yarın işe girince telefonlara hiç bakmayacak mısın abi?
yanlış bilmiyorsam bu kişiliğin evrilmiş hali de sosyopatlık ve psikopatlık.
"yarın seri katil mi olup çıkacaksın başımıza, az işe gir, hayallere dalma, superman değilsin. o fantastik, garip garip neydi.. anime filmlerini bırak, kendin ol." dediğim arkadaşlardır.
tipsizlikle pek alakası yoktur. ne kadar tipsiz gördüysem hepsi özgüvenli. hele kilolu insan özgüveni var ki resmen imreniyorum. siz de fark etmediniz mi? yanlış anlaşılmasın kilolu insanlarla dalga geçmiyorum ama kilolu insanların özgüvenli olması diye bir gerçek var. imrenilesi gerçekten.
tipsizlikle doğru orantılıdır.Yakışıklı kişilerde rastlandığına bu güne kadar rastlamadım.Yakışıklı/güzel kişiler genellikle sürekli iltifat aldıklarından, bir ortama girdiklerinde tüm gözler onlara çevrildiğinden kendilerine güvenleri tamdır.Tipsiz kişilerde ise tahmin edileceği üzere bunun tam tersi bir durum vardır sürekli dalga geçen, küçümseyici bakışlar atan insanlar yüzünden belli bir zaman sonra kişi yavaş yavaş silikleşmeye başlar ve hiçbir durumda kendine güvenemez.
bendenizde ziyadesiyle vardır. ilk dinlediğimde sezen aksu şarkılarını onun kadar iyi yorumlayan birini daha önce duymamıştım. hep bu özgüven eksikliği yüzünden piyasadan düştü..