yeşilden maviye dönen, tam tasvir edemediğim ve hatta göremediğim renk.
ve benim hüznüm ondadır. öyle bir renk ki; tek bir zerresi bile yeter karıştırmaya tüm duygularını insanın.
önündeki ateşmiş, körelmiş, çamurmuş, nefretmiş.
mavidir. cünkü özgürlük biraz deniz, biraz gökyüzüdür benim icin. ucmak, istedigin yere yelken acmaktir. gidebilmektir canin istediginde ya da kalabilmek..
bazen umut, bazen huzur, bazen icini yasama sevinci doldurmasidir mavi rengiyle. dokunabilmek, parmak uclarinda hissetmektir ve belki derin bir nefes gibi icine cekmektir, o asla tamamina sahip olamayacagin, hükmedemeyecegin maviligin. derinliginde kaybolmak, ucsuz bucaksiz olusudur biraz da.. ayaklarini yerden kesen.
onsuz olmayandir. sadece varligini bilmek bile yasadigini hissettirir. deniz ve gökyüzü olmadan yasayamayacagim gercegi gibi..
Kırmızıdır; Şeytan der ki "kırmızı zevkler benimdir" * şeytan şimdilik bize kısıtlama sunmaz ve özgürlük genelde bu kırmızı zevkler için değil midir? *
özgür olduğumuzda göreceğimiz renktir. her rengin daha özgürü. siyeh gösteren gözlüklerimizi çıkaracağımız gün göreceğiz bir renginin olmadığını. ve diğer renklere diyeceğiz özgürlük mavisi özgürlük yeşili özgürlük kızılı.
özgürlüğün rengi yoktur..ya da evrende ki tüm renkler özgürlüğün rengidir..
evet,evet tüm renkler..yoksa birini seçersek yine sınırlama yapmış olmuyor muyuz ?
aslında kişiden kişiye değişir . denizi seven birisi için mavidir. veya paraşütle atlamayı seven birisi için de mavi olabilir ama doğayla iç içe olan biri için kahverengi veya yeşildir herhalde .
renklere yüklenen anlamlar açısından bakıldığında özgürlüğün rengi mavidir.
bana göre beyazdır özgürlük.
diğer aklıma gelen ise;
2007 yılı yapımı bille august 'un yönettiği joseph fiennes,dennis haysbert,diane kruger oynadığı filmdir.
orjinal adı goodbye bafanadır.nelson mandelanın ve ırkçı gardiyan'ın etkileşimi ve dönüşümünü anlatan sağlam bir film.