üçüncü dünya ülkesi olmaktan mıdır nedir bilinmez, önümüzde kol gibi duran gerçektir..
kendimizi hep kandırmaya çalışırız; hayat sokaklarda diye..
sokaklarda özgür olan bir güruh varsa onlar tinercilerdir..
dilediğince kafasını yaşayan, aklına gelen ilk şeyi sorgusuz sualsizce yapan..
burada diğer bir hikaye başlar "x in özgürlüğü başarleken y ninki biter" bıdı bıdısıyla..
realist bir bakış açısıyla %100 doğru bir hikaye olsa da,
toplum baskısı ve bu hikayenin kesiştiği nokta senin özgürlüğünün sadece sokaklarda özgürce yüreyebilmek olduğunu anlayacaksın..
koşamazsın bile etrafında şuursuzca..
yarını düşünürsün, ömrünün geri kalanında sana vurulacak "deli" damgasını düşünürsün..
işte bu yüzden bilgisayar mönitöründe bulmaktır özgürlüğü..
şuursuzca, baskı olmadan..
kimliğini kaybetmezsin, bilgisayar mönitöründe..
gerçek kimliğini yansıtırsın özgürce..
kimse sana söz söyleme hakkına sahip değildir burada çünkü herkes senden daha bir şuursuz daha bir kimliğindedir..
