özgürlük

entry1178 galeri64 video9
    153.
  1. deliğe isabet ettirmeye çalışmaksızın işemektir.
    0 ...
  2. 152.
  3. işte tam da orada, kapana kısıldığı yerde farenin, peynire uzandığı anda işte, kanının yaya bulaştığı yerlerden başlıyor ödenmeye bedeli, kibrit kukusu kadar..
    0 ...
  4. 151.
  5. yeni türkü'nün ilk olarak buğdayın türküsü, daha sonra rumeli konseri albümünde yeniden seslendirilen bir yaşar miraç şiiri. şiirin bestesi selim atakan'a aittir. 2. yorumunda, ilkinde bulunan sondan önceki 2 mısra söylenmemiştir. bu şarkıyı ilk olarak derya köroğlu ve zerrin atakan birlikte, ikincisinde derya köroğlu tek başına söylemiştir. sözlerini yazayım da tam olsun:

    adı özgürlük olan
    bir ülkede doğdum ben
    suyun, toprağın, göğün
    adı özgürlük olan

    bengi sütünü içtim
    güneşin memesinden
    adı özgürlük olan
    ışıklar anasından

    dağların kucağında
    yeşilin beşiğinde
    bir badem saz bamladım
    adı özgürlük olan

    yüreği sevda narı
    al gonca dudakları
    adı özgürlük olan
    bir kıza gönül verdim

    yunus, karacaoğlan,
    köroğlu, dadal oldum
    adı özgürlük olan
    pir sultan abdal oldum

    göğsümün kafesinden
    kurtardın yüreğimi
    adı özgürlük olan
    halka sundum sevgimi

    kiminde kerem gibi
    kiminde ferhat gibi
    adı özgürlük olan
    bir nazım hikmet gibi

    ışıklarla donandım
    bilinçlerle bilendim
    adı özgürlük olan
    kuşamları kuşandım

    karanlığı ışıkla
    zulmü sevgiyle aştım
    adı özgürlük olan
    düzen için savaştım

    nesimi'ydim yakıldım
    bedrettin'dim börtlüce
    adı özgürlük olan
    mustafa'ydım asıldım

    sürüldük bucak bucak
    atıldık zindan zindan
    adı özgürlük olan
    düşünceler yüzünden

    öldüm öldüm dirildim
    bıkmadan usanmadan
    adı özgürlük olan
    can türkümü söyledim

    adı özgürlük olan
    yüreklerle gülecek
    adı özgürlük olan
    günlere dek sürecek.
    0 ...
  6. 150.
  7. sadece birey degil toplum ozgurlugu kavrami ile beraber ele alinmasi gerekir. ozgurluk, en oz tanim, baskasinin hak ve ozgurlugunu kisitlamamak suretiyle diledigini yapabilmektir. ben esas ozgurluklerini kazanmak adina toplumun tutucu kurallarinin disina cikmayi goze alanlari severim. ama malesef dusunce ve duygularini konusarak ifade erme sansi olmayan milyonlarca insan var dunyada. bizim ulkemizde ozgurluk var midir ? o da tartisilir. haber alma ozgurlugu en basitinden, haberler bayat, yorumlar eksik ve tarafli bakis acilari daraltilmis. olup bitenleri birinci elden bilmiyor olmak, cevrilen dolaplarin disinda yasamak... gerisini siz dusunun.
    0 ...
  8. 149.
  9. Hayvanların insanlardan daha fazla sahip oldukları bir şey. insanlarsa galiba içgüdüsel davranmakta.
    0 ...
  10. 148.
  11. balon gibidir; fazla şişirirsen patlar, elinden bırakırsan uçar gider.
    0 ...
  12. 147.
  13. (bkz: özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.)atatürk
    Neticede bazı şeyler,bir takım değerler vardır,bunlarda söz değil özde olmalıdır.**
    0 ...
  14. 146.
  15. Türk Dil Kurumu sözlüğünde aşağıdaki ifadelerle tanımlanan kavramdır:

    1. Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî.
    2. Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet.

    bu kavram, tıpkı aynı rumuzu kullanan yazarın yazdıkları gibi, siyasi arenada tek lider, tek parti, tek ideoloji, tek falan filan * arzusuyla yanıp tutuşan demokrasi özürlü zihniyete sahip kişilere fena halde dokunur. *
    1 ...
  16. 145.
  17. sınırı tam olarak çizilemeyen nadir kavramlardan biri.
    0 ...
  18. 144.
  19. kelime anlamıyla alakasız düşüncelere sahip uludağ sözlük yazarı. kendisinin hayal ettiği islamofaşist ülke ne yazık ki hiç bir zaman gerçekleşemeyecek.
    0 ...
  20. 143.
  21. 142.
  22. Ve bir hatip "bize özgürlükten bahset" dedi.

    Ve o cevap verdi:

    "Şehir kapılarında ve sıcak yuvanızda yere kapanıp, özgürlüğünüz için dua ettiğinizi gördüm; tıpkı, kölelerin kendilerini kılıçtan geçiren bir zorbanın önünde eğilmeleri ve onu övmeleri gibi... Sık sık, tapınağın korusunda ve kalenin gölgesinde, aranızda en özgür geçinenlerin, özgürlüklerini bir boyunduruk ve bir kelepçe gibi taşıdıklarını gördüm. Ve kalbim kanadı; çünkü ancak özgürlük arayışında hissettiğiniz derin arzu size gem vurduğunda ve özgürlükten bir amaç ve bir bütünleniş olarak bahsetmeyi terk ettiğinizde, gerçekten özgür olabilirsiniz. Siz, günleriniz endişesiz ve geceleriniz bir istek ve üzüntüden uzak olduğunda özgür olacaksınız. Yazık ki, bu tür duygular yaşantınızı kuşak gibi sarmakta... Yine de, örtüsüz ve bağsız, bunları aşabilirsiniz.
    Ve siz, günlerinizin ve gecelerinizin ötesine, anlayışınızın şafağında öğle aydınlığını çepeçevre bağladığınız zincirleri kırmadan nasıl yükselebilirsiniz? Gerçekte, özgürlük dediğiniz, halkaları güneşte parlayıp gözünüzü kamaştırsa da, bu zincirlerin en kuvvetlisidir. Ve özgür olmanız için terk etmeniz gereken, kendi benliğinizin parçalarından başka ne olabilir? Eğer geçersiz kılmak istediğiniz adaletsiz bir kanun varsa, bunu alnınıza kendi ellerinizle, bizzat siz yazdınız. Bu kanunu, hukuk kitaplarınızı yakarak veya denizin bütün suyunu bile kullansanız, yargıçlarınızın alınlarını yıkayarak yok edemezsiniz. Ve devirmek istediğiniz bir despot varsa, önce onun sizin içinizde kurduğu tahtı devirmeye bakın. Bir zorba, özgür ve gururlu olana, eğer özgürlüğünde zulüm ve gururunda utanç taşımasaydı, nasıl hükmedebilirdi? Ve eğer, üzerinizden atmak istediğiniz bir endişeyse, onu kendinizin seçtiğini, kimsenin size yüklemediğini unutmayın. Ve kurtulmak istediğiniz bir korkunuz varsa, o korkunun merkezi sizin kalbinizdir, yoksa korkulanın avuçları içinde değil. Her şey, varlığınızın içinde yarı kucaklanmış olarak dolaşır durur; istenen ve korkulan, nefret edilen ve baş tacı olan, takip ettiğiniz ve kaçmak istediğiniz... Bunlar içinizde, ışıklar ve gölgeler gibi, birbirine yapışmış çiftler halinde hareket ederler. Ve gölge soluklaşıp kaybolduğunda, can çekişen ışık, bir başka ışığa gölge olur. Ve sizin özgürlüğünüz, prangasından kurtulduğunda, daha büyük bir özgürlüğe pranga olur."

    (bkz: the prophet)
    0 ...
  23. 141.
  24. ümidin kaybolması özgürlük demektir.
    1 ...
  25. 140.
  26. 2 kelime ile de açıklanabilir sınırsız sayıda kitapla da,
    gerçekte her insanın gerçek mücadelesi özgürlüktür ancak özgürlüğe giden yollar farlılaşmaktadır,
    insanın doğasında bulunan insanı hayvandan farklılaştıran insan iradesinin gereği oluşan yol farklılığı,insanların özgürlüklerinin çelişmesine sonuç olarak çatışmalara yol açmaktadır.

    kimilerine göre özgürlük atalarının tutuğu yolu tutmaktır,kimilerine göre küresel olana yaranmaktır,kimilerine göre zenginliktir,kimilerine göre halklarının bağımsızlığıdır,kimilerine göre mutluluktur,kimilerine göre refahtır,kimilerine göre eğitilmiş olmaktır,ve geri kalanlarına göre geri kalan şeylerdir..

    kıt bilgimle de olsa bana göre özgürlük bilmektir,o da yetmez ise kendini bilmektir...
    içinde bulunduğun koşulları bilmek,doğruğun yeri,atalarını,bilimi bilmektir

    insanlığı düze çıkartacak tek şey kendini bilen insanların iktidara gelmesidir
    her insan doğal olarak doğar-ölür 7 cihana sultan olsak bile kendi açımızdan aradaki kısa çizgi kadar kıymetimiz kalmayacaktır sonrasında işte gerçek örlüğün şartlarından biri
    insan olduğunu bilmek ,organizmanın farkında olmaktır
    yani para,servet,itibar gibi soyut beklentileri en önde tutmamaktır.

    beşkalarının seni yönetmesi özgürlüğü kısıtlamaz
    eğer ki seni yönetenler gaflet içerisindeyse ve sen halen hiç bir şey yapmıyorsan o zaman özgür değilsindir
    özgürlük haksızlıklara boyun eğmemektir..

    türkiyeden örnek verecek olursak efeler ve efelik olgusu özgürlük kavramını kendi açımızdan anlamamıza ve idealize etmemize yardımcı olacaktır.

    tabiidir ki insanlığı var eden şey bu savaşımddır
    zaten hayatın kendisi bir devinim ve ilerleyişten ibarettir

    yaşam;soyut,herhangi bir değişken baremde yukarı aşağı hareketler yapan bir eğri ise,
    özgürlük bu eğriyi ençok noktada maksimize eden fonksiyondur.
    1 ...
  27. 139.
  28. Hani nerde? dediğim, tatmadğım duygudur.
    0 ...
  29. 138.
  30. rölatiftir.
    kime göre? neye göre?
    mahkumun özgürlük anlayışıyla, sevdiğinden bunalmış birininkini kıyaslayamıyacağın kadar farktır belki.
    1 ...
  31. 137.
  32. hava gibidir..su gibi..eksikliğini hissetmedikçe onun ne kadar vazgeçilmez olduğunu anlamak zordur.
    bir de yükseklerdir..derinlerdir ayrıca..kimsenin gitmediği, gidip te görmediği, görüp te dönemediği, dönüp te anlatamadığı yerlerde olmaktır.
    0 ...
  33. 136.
  34. özgürlükte belli bir kural yoktur. o kuralları şahış kendi belirler ve uygular. işte bu yüzden "özgür oldum diye çıplak dolaşıyo manyak" gibi cümleler türemiştir. özgürlük yalnızlık gibidir. eğer bir toplumun bireyiyseniz zaten sizin özgürlüğünüz bitmiş demektir. toplum nerden ve kimin türettiği bilinmeyen kurallar dahilinde yaşar ve bu da insanlara özgür değilmişiz havası estirir. isteyen istediği kadar özgürdür.
    0 ...
  35. 135.
  36. Demokrasinin özü, özgürlükte yoğunlaşır, iktidarın yürütülmesinde değil. Özgürlükçülük bir kez benimsenmeye görsün, gerisi gelecektir. Haklar ve özgürlükler, toplumla birlikte ortaya çıkarlar. Toplum demokratikse zaten bunları içselleştirmiştir.
    Özetle, demokrasinin odağında hak ve özgürlüklerle donatılmış, baskılardan arınmış, özgür/özerk birey vardır. Her şey bu odağa göre konumlanır. Kurumların, örgütlerin, yöntemlerin, tekniklerin bütünü olan demokrasi, özerklik anlamında bir değer olarak algılanan özgürlük üzerine oturtulmuştur.
    0 ...
  37. 134.
  38. imkansız olan kavram. evet özgürlük imkansızdır. özgürlük sadece hayatın belirli bölümlerinde insanın belirli bağımlılıklardan kurtulduğunda hissettiği geçici bir duygudur. yaşam size yeni beğımlılıklar hazırlamış sizi bekliyordur hatt ı zatında. insan da aslında özgürlüğünü özgürleşememe olgusu içinde kısır bir tanıma hapsetmiştir. zira onun için işi ya da eşi olmadan özgürlük olmaz. ne diyordum?. sonuçta özgürlük imkansızdır. evet!
    1 ...
  39. 133.
  40. kelime manası üzerinden anlaşılmasının daha sıhhatli olacağını düşündüğüm kavram.

    öz-gürlük demek,öz'ün gürleşmesi demektir,yani her insanda bir öz vardır ve bu özün zenginleşmesi,insan'ın insalık vasfını kuvvetlendirecektir.bu sefer de "öz nedir,özü kim belirler,özün gürleşmesi neye bağlıdır"gibi sorular ortaya çıkacaktır ki,bu soruları yanıtlamak,insanların sınırlı algıları ve zihinsel kapasiteleriyle güç getiremeyecekleri bir durumu ortaya çıkaracaktır.öz'ün ve gürleşmesinin mahiyetini kavramak,şüphe yok ki bize o özü verenin belirlediği sınırların bilinmesi neticesinde ortaya çıkacaktır.

    bu tanıma göre,özgürlüğün "serbestlik"olmadığı ortadadır.nitekim serbestlik durumunun bazı aşamaları,insanı özünden kolayca koparabilecek niteliğe haiz olabilir,bu durumda da insan kendini köleleştirecektir,nitekim egoizm,özgürlüğün serbestliğe dönüştüğü durumlarda ortaya çıkar.

    modern kültürün dayattığı özgürlük kavramı oldukça karmaşıktır.bildiğimiz gibi modernite'nin sunduğu özgürlük anlayışına göre"bizim özgürlüğümüz,başkalarının özgürlük alanına girmeyene kadar sürer" denmektedir.bu tanıma göre,sokakta çırılçıplak gezen bir insanı düşünelim.bu insan,modern kültürün yaptığı tanıma göre hiçkimsenin özgürlük alanına müdahale etmemektedir,ama bunun nasıl bir saçmalık olduğu da ortaya çıkmaktadır.bu örnek,modernitenin özgürlük tanımının çürüklüğünü ortaya koyabilecek onlarca örnekten sadece biridir.modernitenin öngördüğü özgürlük,insanı hayvanlaştıran ve yapıp etmelerinde sorumsuz hale getiren bir tanımdır,deminki örnekte olduğu gibi.

    özgürlük ile ilgili en klas sözlerden birini ezra pound söylemiştir:"özgürlük bir hak değil,bir görevdir". çünkü insan,öz'ünü gürleştirdiği oranda insandır.
    1 ...
  41. 132.
  42. 131.
  43. yer meclis girişi;
    dönemin başbakanı olan adnan menderes'in yakasına yapışan deniz baykal şöyle der;

    + bize özgürlüğümüzü geri ver özgür olmak istiyoruz!
    - şu an bir başbakan'ın yakasına yapışacak kadar özgürsün.
    der menderes ve meclis merdivenlerinin koyuluğunda kaybolur....
    1 ...
  44. 130.
  45. zülfü livaneli'ye "italya taihindeki en güzel ikinci şarkı" ödülünü veren şarkıdır.
    0 ...
  46. 129.
  47. "insan özgürlüğe mahkumdur"jean paule sartre
    "seçmemek de bir seçimdir"jean paule sartre
    "dünya benim özgürlüklerimin aynasıdır" jean paule sartre
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük