özgürlük göz kapaklarına gelen yagmur damlacıklarını böyle gözlerini minik minik kırpıştırarak savurdugunda suyun yeleler sallayarak uçuştugu andaki çırpınışıdır.
çok yönü var aslında;
özgür olduğunu söyleyen birisi gece tv nin sesini kısarak izlemek zorunda kalır yada avazı çıktıgı kadar bagıramaz uluorta. başkasının özgürlüğünü kısıtladıgın an senin mahpusun başlamaktadır. özgür olduğunu söyleyen hatuna artık geniş degaje giymemesi söylediğinde hatunun yüzündeki ifadenin katilidir özgürlük.
özgür olduğunu sanan birey patronunundan izin alamadan bir gün eksik gidemez işine, yada bigün teli tarağı kapatıp kaybolup gidemez bi kaç günlüğüne.
yada 657 ye tabii olan bir öğretmen ben okul degiştiricem hafta tatilimi salı yapıcam diyemez 657 nin eşliğinde gelmiş olan işbankası kartını kaybetmekten korkar.
kimse özgür değil kimse özgür olmak istemez. doğamızda war.
kimseye kendini beğendirmek zorunda hissetmeyen, hayattan beklentilerini en alt seviyeye indirmiş, istediği saatte istediği yerde istediği şekilde olan veya istemediği yerde olmayan herkes özgürdür. bu bağlamda örnek vermek gerekirse her sabah erken kalkıp tıraş olan, kravat takan memur bana göre köledir; o saatte saç baş dağınık bir parkta yatan berduş ise özgürdür. lakin özgürlüğün de bir bedeli vardır, onun da ne olduğunu o berduşa sormak lazım.
özgürlük mapusta olmamaktır kimilerine göre. bazen yalnızca canın isteyince sokağa çıkabilmektir. ama fazla gelir kimilerine özgürlük taki değerini anlayana kadar.
günümüzde varolmayan bir kavram özgürlük. çünkü modern dünya kapitalist sistemle ilerliyor. bu da insanların hayatlarına devam edebilmesi için üretmesini ve tüketmesini gerektirir. tüketmek için paraya ihtiyaç vardır ve bu para yine üreterek kazanılır. üretim olması için düzen gerekir ve düzen insanı sınırlar. belki 0-7 yaş arasında iken özgür olduğumuzu iddaa edebiliriz ancak hayatımızın geri kalan döneminde bir çarkın dişlisi olmak durumundayız.
Özgürlüğü gerçek anlamıyla yaşayan kimse yoktur günümüzde. Geçmişte de olmamıştır. Herkes bizi özgür bıraksa, yeri geliyor fikirlerimiz bizi kısıtlıyor, kendi düşüncelerimiz esaretimizi yaratıyor. Durum buyken gerçek anlamda bir özgürlükten bahsetmek ne mumkun? Fakat adını yaşatmak boynumuzun borcu.
insan kendini özgür hissettiği kadar özgürdür. kimine göre dilediğince gezmek eğlenmek, kimine göre aşığınla el ele yürüyebilmektir saatlerce. bana göre paradır özgürlük.**
özgürlük nedir yanlış sorudur. ne değildir diye sormak gerekir. tanımlamakta güçlük çekilen kavramların ne olmadığını tanımlamak daha kolaydır.
kısaca özgürlük istemediğin şeyi yapmamaktır.
Özgürlük şeytanın nefis hükümdarlığına son vererek Allah'ın emirlerine tabii olmaktır ki insan bunların dışında yapacağı her eylemde imtihan dünyasının çekici yanlarının kurbanı, kölesi olacaktır.
Oruç tutmak nefse karşı özgürlük,
Namaz kılmak şeytanın yaptığı hataya düşmemek ve rabbimize ayrılan zaman içerisinde sınavda ara veren insanlar gibi serbest, özgür olmaktır,
Zekat dünya malına karşı özgürlüktür...
Allah'a köle olabilen ahir boyunca özgürlüğe sahiptir.
Her turlu baskıdan uzak yaşamaktır kendi kendimize çizdiğimiz sınırların baskısı toplum baskısı mahalle baskısı aile baskısı bütün zincirlerin kırıldığı an ozgur olduğumuz andır imkansızın adıdır.