Sanırım Rakıyı içince dünyası değişiyor; bir anda iktidar sahibi olduğunu sanıyor. Ancak bu geçici cesaret, tutarsız ve güvenilmez bir tablo çizmesine neden oluyor. Öyle ki, bir gün herkese bedava traktör vaadinde bulunuyor, ama sonrasında bunun sadece lafın gelişi olduğunu söyleyerek geri adım atıyor. Bu tür çelişkili davranışlar, söylediklerine güveni sarsıyor ve çevresindekilerde sürekli bir belirsizlik yaratıyor. Güven vermeyen bir tablo oluşturuyor.
zihniyet olarak cehape-ak parti başkanı yakıştırması yapsak "cuk" oturur.
ülkede siyasetçilere bakınca devlet bahçeli veya sinan oğan ya da meral akşener vb insanlardan farkı olmayan bir politik kişilik.
siyasi parti olarak bu ülkede chp veya akp ya da dem parti ile hüdapar arasında olan fark parti bayraklarının rengi, bu bayraklarda kullandıkları sembol ile isimleri değişik.
bu partilere oy atan ve bu parti seçmeni olanlar siyaset olarak durdukları yer ve ülkeye yaşama geleceğe bakış açıları aynı mental yapı-bakış açısında.
tipik olarak "ben yaparsam helal, sen yaparsan haram" anlayışında bana yasal sana yasak bakış açısında devlet denen kaynağı rantı sisteme kendine benzetme ve kendi çıkarına kullanma kendi yaşamına döndürme isteğinde.
bu seçmenler, bu partiler, bu parti başkanları devlet denen güce erişince, bir makam-irade sahibi olunca istisnasız olarak eleştirdikleri kişilere, anlayışa, davranışa dönüşüyor.
burada 180 derecelik dönüşlere bakınız vermeye gerek yok.
ya da mecliste kayıkçı kavgalarına, dün suratına tükürdükleri insanın bugün ayaklarını yalamalarına vs.
en komik olan da insanların ali gitse veli gelse, a partisi gitse b partisi gelse, sistem rejim değişse hangi idare olursa sorunlar çözülecek sanması.
bu cehalete ise gülüyorum.
Kılıçdaroğlu'ndan pek farklı söylemlerde bulunmuyor aslında. Niye bu adam söyleyince daha çok göze batıyor anlamıyorum. Sanki Kılıçdaroğlu çok milliyetçi-ulusalcı birisiydi.