değilim, bağlayan çok şey var. soru şöyle olmalıydı; daha fazla özgür olmak ister miydin? hali hazırdaki özgürlük yetiyor mu sana? sanırım bir sorunum yok, bir iki ölçek fazla olsa iyi olurdu.
esaret bir distopya ise özgürlük bir ütopyadır. sadece bilinçlerimizin basit bir yansıması olduğumuzu varsayalım. peki bu neyi değiştirecek en özgür olan şey yani bilincimizin tutsağıyız. benliğimizin..
Ruhta mutlak ya da hür hiçbir irade yoktur fakat ruhun ya şu, ya da bu şeyi istemesi nedenle gerektirilmiş olup o da yine başka bir nedenle gerektirilmiştir ve bu sonsuzca gider.
ruhun tabiatı ve kökü üzerine/önerme xlvııı
ethica - spinoza
Daha dünyanın istediğim yerinde bile ikamet edemiyorum. Neymiş insanlar sınırlar koymuş. Ben bu dünyaya gelmişim istediğim yerde yaşarım. Ondan sonra bide sistem denen bi döngü var. Ondan sonra toplum kuralları denen saçma sapan şeyler var. Neymiş erkek saç uzatmazmış. Köyümde rahat vermiyorlar. Bende inadına uzatıyorum. Sizene la benim saçımdan canım sizin saçma kurallarınıza uymak zorundamıyım aq yine sinirlendim gece gece...
Toplumun baskısına ve kendi kendimizin baskılarına rağmen kendi istediğimiz gibi düşünebiliyorsak ve kendi hayal dünyamızı özgür bir şekilde şekillendirebiliyorsak yalnızlığımızı kendimize ayrılan bir zaman olarak tasnif ediyorsak ve en önemlisi hala koklayabiliyorsak çiçek ve hala göre biliyorsak deniz evet bence özgürüz.
dört metrekarelik bir koğuş içerisinde esaret altında tutulan bir mahkumdan daha özgür oldugum kesin fakat bu gittiğim yerlerden iş saatlerinde dönmeye korkacak kadar tutsak oluşumu da değiştirmiyor maalesef..
Annem hep derdi ki: “oğlum mühendis olsan keşke”
Kıramadım ben de oluyorum.
Dünyanın en güzel şeyi olan anne sevgisi bile size bir şeyler yaptırabiliyorken kimse özgür olduğumuza inandıramaz beni.
Özgürlük tanım olarak istediğin şeyi, istediğin yerde ve istediğin zaman yapmak değildir. Özgürlük, başkasının özgürlüğüne zarar vermeden istediğin şeyi yapmaktır. Hulâsa salt özgürlükten zaten bahsedilmez. Bu sınırlar içinde özgürüz.