Özgür ve irade kavramları yan yana geldiğinde dahi enteresan bir bütünlük oluşturur. (iradeyi istenç olarak alacağım, zira irade var olduğunda zaten özgürdür. irade yazdığımda istenci kastediyorum) irade, isteyen, arzulayan ve özgür irade ne isteyeceğine karar veren... Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Ben yemekte kırmızı eti istiyorum ve artık kırmızı eti istemeyeceğim. Yemeyeceğim demiyorum, onu istemeyeceğim: Özgür irade. Maviyi seviyorum ama pembeyi sevmiyorum, özgür irade olsaydı artık pembeyi sevmeye karar verebilirdim.
Böyle bakıldığında özgür bir istenç pek mümkün görünmüyorum. Öyle ki eski bir yazar dostumun belirttiği gibi "beyin bir durum karşısında en olası olana göre reaksiyon gösterir, eylemlerimiz öyle ya da böyle buna göre belirlenir; özgürlük bir sanrıdır."
Ne var ki ben özgür iradenin olduğunu düşünüyorum. Ama değilleme olarak. Neyi isteyeceğimi seçemem ama onu eyleme dökmemeyi seçebilirim.
kötülük var olduğu sürece özgürlük yoktur ve insanların bugüne kadar özgürlük adını verdikleri her şey bir yanılsamadan ve aldatmacadan ibarettir. özgürlük iyilik ile kötülük arasında seçim yapmaz, kötülüğü yok eder.
Evrenin o koskoca surunu delip içine nüfuz edip bir kez daha her şeyi açıklayacağımız bir tartışmanın iç edilmiş halidir
Evet doğru Türkiye'de özgür irade yoktur. *
ilk başta özgür iradenin olmaması inanca bağlanmış. Özgür irade yoksa bunun sebebi inanç değildir. Çünkü islam insanın özgür iradesi olduğunu eğer kişinin özgür iradesi olmasaydı buradan Allah'ın gaddar olduğu sonucunu çıkarmamız gerektiğini söyler.
Türkiye de yoktur. yetişkin insanların özgür iradesini kullanamadığı bir ülkede yaşıyoruz. Doğu da yaşayan 25 yaşında ki bir genç kız kendi kararlarını sırf ailesinden korktuğu için söylemekten çekiniyor. Şehir hayatında da aynı durum evlenmek isteyen bir genç aşık olduğu kızla hemen evlenemiyor. Aile hemen duruma el koyuyor kıza bir kulp buluyor vs vs. Daha bir sürü örnek var yurdum insanında. Ama bizim ülkemizde özgürlük diye bir şey yok buna eminim. Bizim yaşadığımız bu toplumda malesef ki özgür doğulmuyor, sonradan zorluklara meydan okuyarak kendi özgür iradeni alman gerekiyor.
kendi kararlarımızı verdiğimizi sanıyoruz ama gerçekten öyle mi, yoksa irade dediğimiz şey sebep-sonuç ilişkisinde uğranılan bir yoldan başka br şey değil mi?
düşünsenize, genetik yapımız, anatomimiz, içinde yaşadığımız çevre ve bireysel tesadüflerimiz, farkında olduğumuz ya da olmadığımız milyonlarca uyaran. peki biz neredeyiz? biz bunlar isek, irademiz nerede?
Yoktur. Nedeni:
(Kanıt değil aslında biraz inanç meselesi.)
şu anda ne yapıyorsan onu yapmanın sebebi daha önce başına gelen şeylerin başkalarının başlarına gelen şeylerle birleşimi yani tecrübedir. ve bu yaptığın hareket sayesinde başka birinin tecrübesine etki edeceksin. Bu Onun tecrübesiyle birleşip farklı birini etkileyecek. nasıl diyim. liseden hatırlarsınız. tez+ antitez= sentez meselesi gibi. Bütün kararlarımızı tecrübelerimiz belirler.
dünyayı sürtünme kuvveti olmayan bir bilardo masası olarak düşün. biraz saçma ama aklıma gelen en iyi örnek bu. tanrı bu masası yapan varlık. bilardo masasına aldığı her darbede ikiye ayrılan bir bilardo topu koydu ve ona ilk darbeyi vurdu. bu ilk hücre idi. (Sadece hücre olarak bakmayın Bu bilardo olayına. Tecrübeler kazanmanızı sağlayan şey olan madde de dahil işin içine) böylece evrimi başlattı. (Aradan evrimi de çıkarttım gördüğünüz gibi.)
e peki özgür irade bunun neresinde.
eğer bilardo oynamışsan bilirsin. atığın topu hangi açıyla atarsan nereye çarpacağı bellidir her zaman. şimdi bunu sürtünmesiz bir masada sürekli ikiye ayrılan toplarla yaptığını düşün. çok zor olsa bile 599797665447. topun nereye çarpacağı zaten bellidir.
yani senin şu anda aklından ne geçtiğini bilmek mümkün olabilirdi. eğer ilk topun nereye atıldığını bilseydik...
Ki ne olursa olsun özgür iradenin var olduğunu kabul etmek zorundayız. Çünkü öylesi daha zevkli.
Edit: fatalizm diye bi şey olduğunu alttaki entryde görünce öğrendim. Aynı şeyden bahsediyomuşuz meğerse.